Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuuba

Sabitlenmiş gönderi
“Sen garip bir kadınsın, hiç vazgeçmesini bilmez misin? Onca acına rağmen gülüyorsun. Hiç sevilmemiş birisin fakat sevmekten vazgeçmiyorsun. Ne kadar kırılsan da, kandırılsan da güzel bakmayı bir türlü bırakmıyorsun. Bazı kadınlar çok naif, içleri enkaz, dışları çiçek.”
Reklam
Her insan, kendinin bir şey önereceği ânı bekler.
Her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında, dünyadaki kötülük biraz daha artar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeisle birleşeceğim ruhuma karşı, Ve düşmanı olacağım kendimin.
Reklam
_çok isterdim aslında _Birinin elini tutmayı mı? _Hayır,aşık olmayı Ama öylesine gelip geçici bir şey değil, Ben hep büyük aşk düşledim. Sonsuza kadar sürecek özel bir aşk. Ancak öyle birinin elini tuttuğumda dünya renkleri değişir benim için. Ne gözler ne sözcükler. Aşkı ancak öyle biri çizebilir elime gibi geliyor elime. Yani,yani sahici bir aşkı ellerimle anlayacakmışım gibi geliyor bana. Anlıyor musun? Yedi Numara
İşte onun için edebiyata teşekkür ediyorum. Beni ıssızlıktan kurtardı. Onun haricinde geriye kalan her şey hayattır, adına can sıkıntısı dememek için. Korkutucu olan şey, hiçbir yere açılmayabileceği gibi her yere de açılabilir bir kapı olan yalnızlığın kendisi değildir. Korkutucu olan yalnızlığımızı dolduracak düşlerimizin, hikâyelerimizin, kalabalıklarımızın olmaması, ıssız kal- mamızdır; çamurlu bir su birikintisiyle baş başa.
Kitaplar hayatı anlamlandırmamıza yarıyorlar. Tek sorun şu ki, anlamlandırmamıza yaradıkları, hep başkalarının hayatları, hiçbir zaman kendimizinki değil.
Kalır ilk aşk, kalırız öyle yenik, savaşsız tapınaklarda Buzullar ve ölümsüzler gibi tadılmaz sallantılarda Sonra ki gerçek olur aşklar da unutulmakla Güçlenir yalnızlığımız -çünkü bir gün nasılsa Çirkindir bir görünmek, yarışmak olağanlıkta- Sanki böyle kalmışsak ne çıkar karanlıkta Yaşarız yaşanırsa azıcık ayrıntılarda Sen sıkıntı mavi ve uzun Boşalan bardakları bir daha bir daha doldurduğumuzun. Edip Cansever Gökanlam II
Reklam
İnsanın yapacak bir yığın işi olmadığı sürece aylaklığın tadını çıkarması olanaksızdır. Yapacak hiçbir işiniz olmadığında hiçbir şey yapmamanın eğlenceli bir yanı yoktur. O zaman zamanı geçirmek kendi başına bir iş halini alır ve dünyanın en sıkıcı şeyidir. Aylaklık da öpücükler gibi, çalıntı olunca tatlıdır.
"Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim, Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz." Sabahattin Ali
Sor, gücün sormaya yetiyorsa, var mıymış gönlümü bin parçaya böldüğünün bir sebebi?" İsmet Özel
Önce sesin gelir aklıma Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Sonra cumartesi günleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta, karada ve denizde, Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yanyana olduk mu elele Aç kalsak ağlamayız biliyorum. İçim güvercinleri okşamış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşam üstleri Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar. Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum. Arasıra düşmüyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum... Turgut Uyar
Hayatta hiçbir şey uğrunda ölmek için istenmez, her şey yaşamamız için olmalıdır.
1.813 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.