Mevsimler birinden öbürüne devrilirken, elimizi arı sokarken,
bisikletten düşüp dizlerimizi kanatırken canımıza bir şey
olurdu; hissederdim. Ama acıya dahil değildi yine de bunlar. Hayattı, yekpâreydi işte.
Zaman, hayatı parçalara ayırıp "parça parça" görmeye
başladığımızda, acı, o yekpâreliği yitirdiğimizde oluşacaktı.
Şimdilik, dünya geniş ve ılıktı. Biz kendi ılık dünyamızın
içinde salınan, uçuşan perilerdik.
Sayfa 37