Ay ışığı da bir gün efkâra düşer,
Alıngan yüreğine olunmaz yara düşer,
Hani o düşman gibi ok attığı bedenim?
Kim bilir nerde kalır, hangi diyare düşer!
Zamanların en iyisiydi,zamanların en kötüsüydü,hem akıl çağıydı hem aptallık,hem inanç devriydi hemde kuşku,Aydınlık mevsimiydi,Karanlık mevsimiydi,hem umut baharı,hem umutsuzluk kışıydı,hem her seyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu,hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da öteki tarafa,sözün kısası; şimdikine öyle bir yakın dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin,iyi ya da kötü farketmez sadece ''daha'' sözcüğü kuklanılarak diğerleriyle karşılaştırabileceğini iddaa ederdi.
Yazarımızın hayatına dair okuduğum bu kitap farkındalık ortaya koyacak yaşanmışlıkları ele almaktadır...İlahi rahmetin tecellisi yolcunun haline göre değişir Gündelik yaşantımızda hele ki Allah yolunda ilerlemek isteyen her kul için farklı kapılar açılmaktadır.Bu kapıları açmayı bilmek,doğru yoldan ayrılmamak gerekir..Yazarımızın hayatına dair anlattığı olayları merak içinde okudum,bu yolda yürümenin mânâsını elbet ki yürüyen bilir.Biz okuyuculara da bu yol konusunda örnek alıp bu istikamette gitmenin yollarını gözlemek düşer... Çok beğenerek okuduğum bu eserin bizlere rehber olması duası ile
Keyifli okumalar diliyorum...
Ahir zamandayız,yine de sonun ne zaman geleceğini sadece Allah bilir.Ancak işaretler çok açık ve aşikâr...Bu yüzden herkes her gününü dolu dolu yaşamalı...Önceliklerini belirlemeli ...