Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Talay
Talay
@Talayy
Hacettepe Üniversitesi
769 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
690 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Baş karakterimiz Doppler, ilk kitabından sonra yeni macerasına İsveç'te devam ediyor. Bu kitapta da hayatına yeni insanlar giriyor, ilk kitaptaki kadar olmasa da tahmin edilemez olaylar başına geliyor. Üç kitaptan oluşan bir seri olduğu için ilk kitapla kıyaslamam kaçınılmaz oldu elbette ki. Bu kitapta yazar bol bol okuyucuyla sohbet ediyor & konudan ara ara uzaklaştırsa da keyifli bir şekilde son veriyor bu eserine de. Sırada Bildiğimiz Dünyanın Sonu var, bakalım nasıl bir son bekliyor Doppler'ı bu seride?
1.kitap: Doppler
2.kitap: Volvo Kamyonlar
3.kitap: Bildiğimiz Dünyanın Sonu
İyi okumalar -.-
Okur Takip Önerileri
Faik Sait'in anlatımı gibi başlayıp Yaşar Kemal'in kasaba betimleri gibi devam eden sonra da Hüseyin Rahmi Gürpınar esintili & içindeki illüstrasyonlar sayesinde de görünümlü bir kitap sunmuş okuyucuya yazar. Okuduğum üç kitaptan farklı bir türü vardı kesinlikle, o da yukarıda yazdığım Hüseyin Rahmi Gürpınar. Evet, evet türü bu bence -.-
Adana'dan Ankara'ya taşınan bir ailenin otobüs yolculuğuyla başlıyor hikaye, buradaki betimlemeler yukarıda yazdığım iki üstadın kalemine çok benziyor & yerleştikleri ev, evde başlarına gelen kısımlar ise HRG'nin ara ara kullandığı korku türüne giriyor. Derken yazar ani bir şekilde kitabın ilk kısmını sonlandırıyor & Hüseyin Rahmi'ye selamını verip hikayesine devam ediyor ama ne hikaye... Ben çok beğendim.
Hikaye içinde hikaye çıkan kitapları seviyorum & bunu çağdaş yazarlardan en iyi yapan & takip ettiğim kişilerden biridir Mahir Ünsal Eriş. 139 sayfalık bu kitabı da kesinlikle önerilerimdendir.
İyi okumalar -.-
John Fowles'ın Büyücü kitabına esin kaynağı olduğu düşünülen kitabı hazır onu bitirmişken peşi sıra okudum.
Prospero, yıllar önce kardeşinin ihanetine uğramış, tahtını ona kaptırmıştır & kızıyla beraber bir adada yaşamaktadır. Bir zaman sonra fırtına sonucu kendisinin bulunduğu adaya kardeşi & beraberindeki birçok kişiyi kaza sonucu getirir, adanın farklı bölgelerine dağıtır birbirlerinden habersiz. Sonra ne mi olur? Shakespeare'in kaleminden çıkan birçok entrika & trajedi.
Shakespeare'den okuduklarımdan en sevdiğim ilk 5 eser arasına girmese de kulağa çalınan & istemsizce maruz kalınan sürpriz bozan sonlarını duyduğunuz Shakespeare kitaplarındansa bunu okumanız önerimdir.
İyi okumalar -.-
Günaydın -.-
686 sayfalık kitabı nihayet bitirdim. Urfe, İngilizce Öğretmenliği yapmak için Yunanistan'da küçük bir adaya gitmiştir arkasında Alison adındaki sevgilisini bırakarak. Neredeyse hiçbir şey yapamadığı adada, yürüyüşleri sırasında daha önceden adını duyduğu Conchis'i bulmaya çalışır & en sonunda da bulur; asıl hikaye de tam bu noktada başlar.
Başlarda yeteri kadar mitoloji bilgim olmadığı için oldukça yavaş bir okuma yapmak durumunda kaldım, sadece mitoloji değil aynı zamanda Edebiyat, Felsefe & Psikoloji alanlarına da ait birçok terim, kişi de kitaba dahil olunca ortak okuma arkadaşımın da anlayışı sayesinde ağırdan alabildim. En başından itibaren gizemin baş unsur olduğu kitapta yukarıda bahsettiğim türler dışında aşk, cinsellik & tarihi kurgu da mevcuttu. Peki heyecanla okuduğum kitabı severek mi bitirdim? Hayır.
Fantastik ögelerin olduğu girizgah beni çok meraklandırmıştı, sonrasında acabalara düşüren gerçek mi hayal mi gelişme kısımları beni oyalamaya devam etti derken bu kısımların gitgide uzaması beni tabir-i caizse usandırmaya başladı. Nihayetinde son 70-100 sayfalık artık sonun netleştiği kısımlar uzadıkça & gerçekliğin kabulü için eklenen kişi & unsurlar detaylandırıldıkça sevmeden son 2 gün okuması gerçekleştirdim ne yazık ki.
Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar -.-
Murakami'nin öykülerden oluşan bir kitabını okuyup yazarı asla sevmemiştim; derken 10 küsur kitabını bitirdim & her fırsatta okumadıklarımı da alıp kitaplığıma koyuyorum. İşte bu kitap bekleyenlerdendi & işte benim de başıma gelen yanlış Murakami kitabından başlama hatasına düşmemeniz için eğer yazardan ilk defa okuma yapacaksınız: Bu ilk başlamanız gereken kitap değil uyarısıyla başlıyorum.
Hacime'nin ilkokul zamanlarından başlayarak evliliğine kadar geçen hayatına dair; ilk aşkını, ilk tutkusunu, ilk alışkanlıklarını, ilk işini okuyoruz bu 189 sayfalık eserde. Çerezlik bir kurgu roman olarak bu kitaba başlamamanız içinse şunu belirtmeliyim, meraklandırıcı olaylar olsa da yazarın üslubunda daimi yer eden bir ucu açıklık* söz konusu yine. Bana göre bu kadar az karaktere & bölüme sahip olmasına rağmen "yorumlanması okuyucuya bırakılmış" çok fazla olay vardı ama ben yine de sevdim.
İyi okumalar -.-
Günaydın -.-
Efsane içinde efsaneler barındıran kitabı bir yolculukta bitirdim. Ama üzerine bir süre düşünmem gerekti.
Ahmed, kapısına gelen yabancı atı görünce heyecanlanır; ne yapıcağından emin olamazken köyün ileri gelenleri kapıya gelen atın geri çevrilemeyeceğini, Allah'ın ona bu atı bahşettiğini anlamak için 3 kez başka yerlere atın bırakılmasını & yine de dönerse kesinlikle o atı sahiplenmesi gerektiğini söylerler & bunu yaptıklarında at her defasında geri döner. Ahmed, attan ayrılmamaya karar verir zalimliğiyle ün salmış Mahmut Han'a ait olduğunu bilmeden.
Oldukça ince bir kitap bu yüzden hızlı, merak uyandırıcı & şaşırtıcı ilerliyor. Ama kısım kısım beni sıkan, uzatıldığını düşündüğüm cümleler de yok değildi. İçerisinde aşk, trajedi, intikam, birçok tür barındırıyor; başlangıçtaki zirve noktası hiç hız kesmiyor, her defasında daha da keskinleşiyor hatta. Sonuyla Yılanların Öcü kadar beni düşündüren bir kitap oldu. Tavsiyemdir.
İyi okumalar -.-
