Sabah kapının önüne dökülmüş çöpün suları,
Bir de bahçene atılmış kağıtlar var düğüm düğüm,
"Ya sabır" der temizlersin başın belaya girmesin,
Yine kahır ile başlar Ankara'daki bir günüm.
Kahvaltını yaparken komşu gürültüsünü dinlersin,
Uyarsan kapına saldırırlar ondan olmaz çözüm,
Kuytu bir köşeye gidip kitap okuyayım dersin,
Parkta da barındırmazlar, Ankara'da böyle günüm.
Spor aletleri görüp spor yapmak isteyince,
"Dayı senden geçmiş" diyen veletçe kesilir önüm,
"Bu ne zulüm, bu ne fitne, bu ne şer?" diye sorunca,
Her günkü gibi biter yine Ankara'daki bir günüm.
İletişim tam işkence, laf denmez yaşlıya gence,
Ulaşım zaten bela gidip geliş iki büklüm,
Lüks oldu neşeyle gezmek, hayal oldu huzur bence,
Hep öncekini aratır Ankara'daki bir günüm.
Doktor MBC