“Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken diğeri başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır.”
Lao Tzu
İnsanın, birini sevince, aşkı üzerine düşünmeye başlarken, beylik anlamlarıyla mutluluk veya mutsuzluk, kötülük ya da erdem gibi kavramlardan değil, onlardan daha yüce, daha önemli bir şeylerden hareket etmesi yahut da hiçbir şey düşünmemesi gerektiğini nihayet anlamıştım.
Şu hayata bir bakınız: Güçlülerin küstahlığı ve asalaklığı, zayıfların cahilliği ve ağzı var dili yok halleri; etrafta sınırsız yoksulluk, darlık, yozlaşma, sarhoşluk, ikiyüzlülük, yalan… Oysa bütün evlerde, caddelerde sessizlik ve sükûnet egemen.
Cadı avları, cehalete ve çaresizliğe doğru atılmış geri bir adımdı ve bu adım, yalnızca geleneksel şifacılarının büyük çoğunluğunu kaybetmiş alt sınıfları değil tüm toplumu olumsuz etkiledi.