Jane Austen'ı severim çünkü asla okumam ama var olmasından memnunum. Gogol'u severim çünkü açıkça, kötülükle ve ölçüyle çarpıtır. Kafka'yı severim çünkü gerçekçidir...
" Kralın neden maskeli olması gerektiğini ancak şimdi çözümleyebiliyordum. Onu görmemeleri için değil, kralın bir şey görmemesi için! "
Ludvik'in başından geçen ve tüm hayatını etkileyen bir olay trajıkomik biçimde anlatılır. Dönem sosyalist Çekoslovakya, Komünist Parti'nin en ateşli olduğu yıllar...Ludvik'in sevgilisine sitem etmek için yazdığı alaylı mektup, onun tüm hayatını değiştirir. Şaka, bir çığ gibi büyüyerek yaşamının ortasına düşer. Karakterin başına gelen kötü olaylar karşısındaki tavrıdır esas olan.
Yapılan şaka ne denli yanlış algılansa da şu gerçek vurgulanır : " Kimse yapılan yanlışları onaramayacak ama tüm yanlışlar unutulacak."
Ludvik'in Lucie ile olan ilişkisi de karmaşıktır. Önceleri geçici bir tutku olarak başlayan ilişki zamanla evrilir ve Ludvid sonunda itiraf eder. Her ikisinin de özyaşam öyküleri paraleldir. Her ikisi de yıkıma uğramıştır.
Kitabın sonunda Ludvik intikam arzusuyla geldiği şehrinde bambaşka duygularla karşılaşır. Aynı zamanda bu bir iç yolculuktur da onun için.
Kitabı çok beğendim, tavsiye ederim.
ŞakaMilan Kundera · Can Yayınları · 2018407 okunma
" İnsanın aklıyla benimsediğini bedenin benimsemesi güçtür çoğu zaman. "
Kiriks'in babası, kuzeni ve dedesiyle çıktığı sandal yolculuğunu konu alıyor kitap. Yolculuğun amacı fok balığı avlamak ve on iki yaşındaki çocuğun halkı arasında kendini ispatlamasıdır.
Öykü birçok yönden zıtlıklar üzerine kuruludur. Orhan Dede bilgeliği Kirisk ise toyluğu temsil eder. Kara ve denizin birbirine düşman iki güçtür. Yazar, bir felaket karşısında insaoğlunun direncini, sabrını son noktaya kadar nasıl koruyabileceğini gösterir. Burda da beden ile zihin çatışması verilmiştir.
Ala Köpek Dağı adı verilen ve masalsı bir gerçekçilikle anlatılan bir mekan tasvir edilir. Dağın kutsallığı hem mitolojik hem de coğrafi unsurlarla anlatılır. Yöre halkının gelenek ve görenekleri de ince ince anlatılır.
Dramatik bir öykü olan kitabı çok sevdim. Özellikle Orhan Dede ve Deniz Kızı anlatısı çok duygusaldı. Ölümle burun buruna gelen insanın verdiği tepkiler, alacağı kararlar kitapta çok iyi işlenmiş. Yazar her şeye rağmen karamsarlığa karşı iyimserliğin galip geleceğini realist bir bakış açısıyla anlatıyor biz okuyuculara.
Kesinlikle tavsiye ederim.