Öztürks

Öztürks
@Ozturkss
- mutsuz acıbadem aşklarının ılık külleri -
292 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
" Bir klasik, söyleyecekleri asla tükenmeyen kitaptır. " Giriş kısmındaki klasik tanımlarından sadece biridir bu. Alternatifler çokça sunulur, favoriniz göz kırpar tabi ki... Kitabın ismi ile içerik tamamen uyuşmuyor. Yazarın makalelerinden bir tanesinin başlığı bu. Kitabın 285 sayfadan oluştuğunu görünce didaktik bi teknikle ilerlediğini de düşünüyorum. İlk on sayfada " Klasikleri niçin okumalı?" sorusunun cevabı veriliyor. Ve okudukça anlıyorum ki yazar sadece sevdiği değil aynı zamanda sevmediği eserlere/yazarlara da değiniyor. Kitabı okurken tanımadığım yazarlarla/eserlerle karşılaşıyorum bunların çoğu İtalyan elbette. Ara ara sıkılıyor fakat en ilgimi çeken yazarların sonlarda olduğunu görünce ısrarla okuyorum. En çok dikkatimi celbeden isim ise Hemingway !! Edebi tarzda makale okumayı sevenler için ansiklopedik değerde bi kitap, tavsiye ederim.
Klasikleri Niçin Okumalı?
Klasikleri Niçin Okumalı?Italo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2020256 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
" Her ne olacaksa zaten olması gerekiyor demektir. Hani takvimde önceden haber verilmiş şeyler gibi. " Bir kitap daha biter ve bi karakter daha unutulmayanlar listeme eklenir. Hoşça kal nevi şahsına münhasır doktorcum... Gabo'nun bir kitabını yine zevkle okudum. Marquez'in romanını bitirdikten sonra karakterler hep belleğimde yer edinir, adeta orda usul usul yaşamaya devam eder. Aynı duyguya bir kez daha kapıldım. Roman, bir çarşamba günü intihar eder doktorun defin işlemleri için geçen kısacık bir saati anlatıyor. Cenazeyi kaldırmaya gelen Albay, kızı ve torununun gözünden olaylar anlatılır. Büyülü gerçekçilik ve postmodern unsurların etkisiyle geçmiş ve şimdiki zaman içi içe geçiyor. Okuyucu olarak belki kopmalar yaşanabilirsiniz fakat Gabo'nun kitaplarını daha önce okuduysanız bu durum size aşina gelecektir. Kitabın ismi dikkatimi çekiyor. Yaprak Fırtınası, Macondo'ya gelen muz şirketinin ardında bıraktığı keşmekeşe işaret ediyor. Kasabadan bir şekilde gidenlerin ardından halkın tepkisi daha doğrusu tepkisizliğini görüyoruz. İnsanlar bu şirketten ve bir de doktordan nefret eder fakat bu nefreti bile dile getirecek bir tepkide bulunmazlar. Marquez burda okuyucuya seslenir : " Her şey bir kehanetin kendiliğinden ve zincirleme bir şekilde gerçekleşmesine boyun eğer gibi görünüyordu." Kitabı çok beğendim, tavsiye ederim.
Yaprak Fırtınası
Yaprak FırtınasıGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20193,531 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
" Kralın neden maskeli olması gerektiğini ancak şimdi çözümleyebiliyordum. Onu görmemeleri için değil, kralın bir şey görmemesi için! " Ludvik'in başından geçen ve tüm hayatını etkileyen bir olay trajıkomik biçimde anlatılır. Dönem sosyalist Çekoslovakya, Komünist Parti'nin en ateşli olduğu yıllar...Ludvik'in sevgilisine sitem etmek için yazdığı alaylı mektup, onun tüm hayatını değiştirir. Şaka, bir çığ gibi büyüyerek yaşamının ortasına düşer. Karakterin başına gelen kötü olaylar karşısındaki tavrıdır esas olan. Yapılan şaka ne denli yanlış algılansa da şu gerçek vurgulanır : " Kimse yapılan yanlışları onaramayacak ama tüm yanlışlar unutulacak." Ludvik'in Lucie ile olan ilişkisi de karmaşıktır. Önceleri geçici bir tutku olarak başlayan ilişki zamanla evrilir ve Ludvid sonunda itiraf eder. Her ikisinin de özyaşam öyküleri paraleldir. Her ikisi de yıkıma uğramıştır. Kitabın sonunda Ludvik intikam arzusuyla geldiği şehrinde bambaşka duygularla karşılaşır. Aynı zamanda bu bir iç yolculuktur da onun için. Kitabı çok beğendim, tavsiye ederim.
Şaka
ŞakaMilan Kundera · Can Yayınları · 2018407 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
124 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" İnsanın aklıyla benimsediğini bedenin benimsemesi güçtür çoğu zaman. " Kiriks'in babası, kuzeni ve dedesiyle çıktığı sandal yolculuğunu konu alıyor kitap. Yolculuğun amacı fok balığı avlamak ve on iki yaşındaki çocuğun halkı arasında kendini ispatlamasıdır. Öykü birçok yönden zıtlıklar üzerine kuruludur. Orhan Dede bilgeliği Kirisk ise toyluğu temsil eder. Kara ve denizin birbirine düşman iki güçtür. Yazar, bir felaket karşısında insaoğlunun direncini, sabrını son noktaya kadar nasıl koruyabileceğini gösterir. Burda da beden ile zihin çatışması verilmiştir. Ala Köpek Dağı adı verilen ve masalsı bir gerçekçilikle anlatılan bir mekan tasvir edilir. Dağın kutsallığı hem mitolojik hem de coğrafi unsurlarla anlatılır. Yöre halkının gelenek ve görenekleri de ince ince anlatılır. Dramatik bir öykü olan kitabı çok sevdim. Özellikle Orhan Dede ve Deniz Kızı anlatısı çok duygusaldı. Ölümle burun buruna gelen insanın verdiği tepkiler, alacağı kararlar kitapta çok iyi işlenmiş. Yazar her şeye rağmen karamsarlığa karşı iyimserliğin galip geleceğini realist bir bakış açısıyla anlatıyor biz okuyuculara. Kesinlikle tavsiye ederim.
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Deniz Kıyısında Koşan Ala KöpekCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20213,933 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
" Kendi kendime şunu diyorum: Yaptığımız şey ortaya çıktığında hepimiz üzgün oluruz. O zaman gerçekten üzgün oluruz. Sorun, üzgün olup olmadığımız değil. Sorun, nasıl bir ders aldığımız. " Baştan sona merakla okuduğum bi kitap oldu. Yazarın daha önce " Barbarları Beklerken " romanını okumuştum o da çok etkilemişti beni. Coetzee, kitaplarında madalyonun her iki tarafını da gösteriyor biz okurlara. Tarafsız mı? Evet, bence tarafsız. Hatta bazen bi anlatıcı olarak da açık ileti şeklinde sunuyor fikirlerini. Hem olumlu hem olumsuz yönleriyle... Utanç, kelime anlamı olarak hepimizin zaman zaman yaşadığı bi duygu. Klasik bir konu olarak başlayan kitapta utancın insanı ıslah etmesi gerektiği değil, değiştirmesi, dönüştürmesi anlatılıyor. Romanda utanç duyulacak iki olay yaşanıyor biri Batı'da diğeri Doğu'da. Ortak nokta ise utanç duyulacak şeyi yaptıktan sonra insanların (erkeklerin demek daha doğru olur) olaya bakış açısı ve içlerinde vicdan azabı duyup duymamaları. Bir kadın olarak kitaptaki erkek karakterlerden tiksindim ve yine bir kadın olarak Lurie'ye sinir oldu. Karakterleri bu kadar gerçekçi yazdığı için de yazarı bir kez daha sevdim. Tavsiye ederim.
Utanç
UtançJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20182,503 okunma
Reklam
296 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
" Hüzün denilen şey tıpkı siyah, dalgalı saçlarının arasına nasılsa yerleşivermiş beyaz bir saç teline benziyordu. Hüzün, kopardıkça çoğalıyor çoğaldıkça arsızlaşıyordu. " Ne zaman Şafak'ın bir kitabını okusam karakterleri çok benimserim. Bittiğinde hayatımdan geçip gitmiş insanlar gibi bi hüzün bırakır bende. Özellikle kadın karakterler ve onların iç monologlarını çok sahici bulurum. Sanki yanımdaymış, az önce sohbet etmişiz gibi... On yedinci yüzyıl İspanya ve Osmanlı topraklarında geçer roman. Kitapta özellikle verilen ve sık sık tekrar edilen "Fortuna Sokağı" sakinlerinin hayatı anlatılır. Yahudi bir ailenin sonradan din değiştirip Hristayan olmasıyla başlar hikayemiz. İnançlarını gizlice yaşamaya başlayan aileyi Engizisyon Mahkemesi elbet bırakmaz. Yahudi ailenin hayatının yanı sıra İspanya ve İstanbul'daki sosyal, siyasal olaylar da anlatılır. Hem tarihi hem de psikolojik olayların çok güzel harmanlandığını görürüz romanda. Postmodern romanları okurken ayrı bi tat aldığım pastiş, iç monolog ve kolaj tekniklerini başarıyla uygulamış yazar. Kitabı çok beğendim, tavsiye ederim.
Şehrin Aynaları
Şehrin AynalarıElif Şafak · Doğan Kitap · 20181,492 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" Vitrinler, hep bir bolluğa işaret eder. Ama bu bolluğu mümkün kılan, onu var eden, onun için harcanan, o sırada tükenen yer almaz vitrinde. Vitrin, teşhir ettiği malın bir emek ürünü olduğunu gizler bakan kişiden... Toplum vitrine dönüştüğünde de bütün yaşantılar, yitirilen fırsatlar ve sarf edilen emek bir imajdan ibaret kalır. " Konu 1980'lerde yaşanılan çelişkili hayatlar, normlar. Yazarın deyişiyle " çeşitli 1980'ler " var yaşadığımız. Nedir 80'leri çeşitli kılan? Seksenlerin ilk yarısı darbenin etkisiyle yasaklı dönem, ikinci yarısı ise ilkine göre kısmen özgürleşmeye yaklaşıldığı dönem. Bir yandan baskılanan diğer yandan kışkırtılan medya, özel hayat denilen kavramın tanımlanması 80'lerin getirilerinden birkaçı... Zamana damgasını vurmuş bi döneme dönüp dışardan bi gözle bakıyoruz kitabı okuyunca. 80'lerde doğmuş biri olarak belleğimde kalan hayal meyal anılar canlanıyor. Dönemin Reisicumhuru Özal'ın babacan sıfatı gözlerimin önüne geliyor mesela. Gürbilek'in yorumuyla 80'lere yeniden bakmak güzeldi, kitabı tavsiye ederim.
Vitrinde Yaşamak
Vitrinde YaşamakNurdan Gürbilek · Metis Yayıncılık · 2014777 okunma
191 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yürürken her şeyi geride bırakır insan. Sokaklar, mesafeler, anılar, yürekte yeri olmayanlar, zihinde meşgul edenler, geceleri uykunu ziyan edenler, kaygı bozukluğun varsa fibromiyaljin ... Şöyle bi cümleyle başlıyor kitap : " Yürümek spor değildir zira bir ayağını diğerinin önüne atmak çocuk işidir. " Bu kadar basite indirgemek doğru mu bilemem ama her gün yaptığım yürüyüşler bana çok iyi geliyor. Böyle düşünen bir tek ben değilmişim. Sevgili Nietzsche vakti zamanında uzun uzun yürüyüşler yapmayı çok severmiş. Yürümek, onun için ilham kaynağı olurmuş. Rimbaud ise yürümeyi bir kaçış olarak görmüş. Rousseau da yürüyüşten haz alanlardan zira sadece yürürken düşünebildiğini ve hatta yaratıcı olabildiğini savunmuş. Bir de inanç boyutu var yürümenin. Eskiden keşişler, bir azizin mezarına varmadan uzun yürüyüşler yapar böylece yorgunlukla birlikte kibrini de atarmış. Sadece tek bir kelime üzerine kitap yazılıyor, yüz on dokuz sayfada kelimenin aklınıza gelebilecek her türlü boyutu ele alınıyor. Frederic Gros burda bi tebriği hakediyor doğrusu. Kitabı beğendim, tavsiye ederim.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,9bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kalender, dünya işlerinden elini eteğini çekmiş, ismiyle müsemma. Ta ki aşk kapısını çalıncaya kadar... Kitap bizi modern dünyadan alır ve 15.yüzyıla götürür. Karşımızda Titanic kadar olmasa da büyük bir gemi ve kaptan kim dersiniz? Kristof Kolomb !!!! Kalender ile Kolomb'un yolları bu gemi sayesinde bir araya gelir. Roman Müslüman ve Türk bu gencin gözüyle Batı dünyasını, Katolikleri, Kolomb'u anlatmaya başlar. Olay örgüsünü din-aşk-hayaller üçgeninden izleriz. Serim ve düğüm bölümlerini oldukça beğendiğim kitabın bir Türk filmi kıvamında sonlanması bi hayal kırıklığı yarattı. Beyitler, kullanılan diller, betimlemeler oldukça iyiydi. Yazarın daha önce başka kitaplarını da okumuş beğenmiştim. Bu kitabı diğerlerine nazaran daha çok beğendim, son kısmı hariç... Tavsiye ederim.
Sular Üstünde Gökler Altında
Sular Üstünde Gökler AltındaKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20231,480 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabı çok sevdim o yüzden ben susuyorum, kitap konuşsun. Alıntılar bırakıyorum, mutlaka tavsiye ederim. * Gaslighting, strese verilen bir tepkidir. İnsanlar tehdit altında hissettiklerinde ya gaslighting uygulayıcısı ya da mağduru olurlar. * Gaslightinge son vermenin bu kadar zor olmasının nedenlerinden biri haftalarca, aylarca ya da senelerce buna maruz kaldıktan sonra ilişkiye başladığınızdaki kadar güçlü olmamanızdır. * Hislerin hiçbirini fazla ciddiye almayın! * Gaslighting mağduru olan kadın kendisini yalnız, kafası karışmış ve bıkkın hisseder. * Sizinle aynı fikirde olması için ikna etmeye çalışmaz ya da onayını almak için çaba sarf etmezsiniz. Sadece kendi kararınızı verir kendi gerçekliğinize bağlı kalırsınız. Bunu başardığınızda kimse size gaslight uygulayamaz. * Kimin haklı kimin haksız olduğundan endişe etmeyin. Önemli olan tartışmayı kimin kazanacağı değil size nasıl davranılmasını istediğinizdir. * Anlaşılmayı beklemek sizi gaslightinge açık hale getirir. * Sözüm ona sizi önemseyen bir insan sizi nasıl bu kadar kötü hissettirebilir?
Gaslight Etkisi - Psikolojik Manipülasyon
Gaslight Etkisi - Psikolojik ManipülasyonRobin Stern · Diyojen Yayıncılık · 202359 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
" İyi bir evlilikte en önemli şeyin mutluluk değil denge olduğunu hiç unutma! " Bir kadın ve iki erkek ekseninde bir aşk üçgenini konu alıyor kitap. Fermina Daza'nın yaptığı seçimle değişen hayatların elli yıllık sürecini görüyoruz. Mantık evliliği yapan ve eşi öldükten sonra 78 yaşında aşkı seçen bir kadın...Tam 50 yıl bu kadını bekleyen bi adam. Tabi adamın bekleme şekli başka kadınların kolları...Bu kısımlar oldukça gerçekdışı geldi bana. Bir adamın aşkın gölgesinde yaptığı çapkınlıklar daha çok... Yazarın Yüzyıllık Yalnızlık ve Kırmızı Pazartesi'den sonra beklentimi karşılamadı kitap. Büyülü gerçekçiliğin babası Marquez'i bu kitapta tam olarak bulamadım. Duygusal kitap sevenlere tavsiye olunur.
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
" Zihin, bastırılmış duyguları yönetemez. Çünkü duygular bastırıldıkça güçlenir." Kitabın en sevdiğim cümlelerinden biri. Çokça notlar aldım, bazı yöntemleri uyguladım. Aslında sevmem kişisel gelişim kitaplarını. Farkı şuydu : Şunu yap bunu yap gibi nasihatler yerine okuyucuyla empati kuruyor yazar ve dahası faydasını gördüğü yöntemleri anlatıyor. Okurken sıkılmadım hiç, oldukça ilgi çekiciydi benim için. İster bilişsel ister davranışçı olsun yazarın okuyucu ile ortak paydada buluşması kitabı değerli hale getiriyor. Bazı bölümlerin uygulanabilir olması için biraz zorlamamız gerekiyor biz okuyucuları. Telefondan ve sosyal medyadan uzak durmak gibi... Daha çok fobiler üzerinde duruluyor. Hemen hepimiz de olduğu gibi fobileri aşmak çok zor ama imkansız değil. Bunu uyguladığım ve aştığımı düşündüğüm bi fobim için rahatlıkla söyleyebilirim. Şöyle de düşünebilirsiniz yorumumdan sonra : " Bir kitapla fobiler aşılsaydı psikiyatrlara ne gerek vardı?" Sanırım bunu yenmek için doğru bir zamandı benim için. Umarım sizin için de doğru zamandır ve faydası dokunur. Tavsiye ederim.
Bırak ve Rahatla
Bırak ve RahatlaAdem Güneş · Timaş Yayınları · 20192,006 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
" Dünya bizim olmaktan çıkmışsa 150 yıl daha fazla yaşamak ne işe yarar? " Hayal edelim : Efsaneye göre uygarlıkların yıkılacağını anlayan ve ideallerinin peşinden giden bir avuç insandır Empedokles'in Dostları... Antioche adı verilen ve Antalya, Mesih'in Takipçisi, Fransa'nın batısında küçücük bir ada anlamlarına gelen yere şahıslarına münhasır bir gemiyle çıkıverirler. Amaçları dünya üzerinde güç kurmuş devletlerin savaşmalarını önlemektir. Tabi savaş nükleer boyutta olacaktır. Adada hepitopu iki kişi yaşamaktadır. Yazarın kendi deyimiyle ada " her şeyden uzakta, minnacık ve bakir bir kara parçasıdır." Ana karakterimiz Alec -esas adam- ve Eve -esas kadın - arasında bir aşk da önlenemez elbette. Tıpkı Nuh'un Gemisi gibi bir gemiyle gelip hastalara şifa olurlar hatta ölmüş insanları hayata döndürürler. Buraya kadar her şeyi yazar "evrim" le açıklar. Kitapta bir mucize gibi karşılanan olaylar ilerleyen bilimle açıklanır. Bir okuyucu gözünden yine de aklımdaki soru işaretlerine tam cevap bulamıyorum ne yazık ki ... " Geldiler, üstünlük kurdular, dünyada hem kaygı hem de umut rüzgarları estirdiler, sonra da gittiler." Kitabın sonunu tabi ki anlatmıcam fakat verilmek istenen ana fikir gayet açık ve net. Azra Kohen kitaplarını anımsatan bi havası vardı. Tam olarak bilim kurgu sayılmasa da fantastik sevenler için tavsiye ederim.
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" Kalbimizin mutluluğa tahammülü bir yere kadardır. " Yazarın okuduğum ilk kitabı. Minimal öykülerden oluşan sevimli bir kitap. Zaman zaman hüzünlendiren, sıcak hikayelerden oluşuyor. Ölüm, aşk, pişmanlık gibi temalardan oluşuyor. Günlük hayatta insan manzaraları daha çok kadın-erkek ilişkileri üzerine anlatılar. Öyküler arasında en çok beğendiğim Kuyu, Dede ile Torun adlı hikayelerdi. Öykü sevenlere tavsiye edilir.
Yerlere Göklere
Yerlere GöklereAbdullah Harmancı · Ebabil Yayıncılık · 200797 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" Ve yalnızlığa gelince... Kuzeyin büyük ormanları, keşfedilmemiş suların enginliği, Grönland'ın buz kaplı alanları insan gözünün görebileceği en derin yalnızlıktır. " Ahhh Melville yaptın yine yapacağını!! Bir öyküde aradığım betimlemeler uzun uzunnn tasvirler -ama sanatsal olmak kaydıyla- tam olarak bu kitapta. İçerisinde çok güzel hikayeler barındırıyor. Elbette favorim " Katip Bartleby" 🩵 Yazar iki şey üzerinde ustalaşıyor kitabımızda : Biri günlük hayatta hiç dikkat etmediğimiz kişileri tipleştirmek, diğeri cağğnımmm doğa tasvirleri. Kitaba ismini veren o meşhur veranda da oturup bu güzel öyküleri bir bir hayal ediyorum. Tavsiye ederim.
Veranda Öyküleri
Veranda ÖyküleriHerman Melville · Vakıfbank Kültür Yayınları · 2019153 okunma
326 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.