Sürekli bir niyet okuma derdi, bir bunları bırakalım da daha ne yapabiliriz üzerine kafa yoralım.
مليك...M✿
@Melike_Atasoy
·
28 Mayıs 09:43
Buradan bir tepki başlatılmış profiller olsun paylaşımlar olsun hep Gazze için. Yok bunu yapıyorsun da noluyor bı faydası mi var şöyle mi böyle mi edebiyatı yapmayı kesin artık (!)
Buraya paylaşım yapınca vicdanımız rahatlamıyor hala bizle ve o acı devam ediyor. İnsanların kalbini ve niyetlerini okumaya çalışmayınız (!)
Boykotumuz duamız ve tepkimiz bu. Elinizden ek bişey geliyorsa bize de söyleyin biz de yapalım.
Yediğimiz şeyden, uyudugumuz uykudan, mutluluğumuzdan utanıyoruz. Gelip yargı dağıtmaya hakkınız yok!
(Not: Okumaya ara vermekten maksat da paylaşımlara ara vermek veya Filistin'e ilgili eserler paylaşmak.)
Ne kadar da feci durumdayız değil mi. Ne kadar da haber düzeyinde yaşıyoruz tüm olup bitenleri. Savaşın çıkmayacağı, tehlikenin bu topraklara sıçrama ihtimalinin olmadığına dair emniyetle işimize gidiyoruz sabah. Planlarımızda kafirle karşı karşıya gelmenin kaçınılmaz olduğu düşüncesi zaten yok. Bu toprakların da feci bir işgale maruz kaldığı, bu işgalin halihazırda da devam ettiğini söyleyen İslamcı bile kalmadı neredeyse. Hepsi siyasi partilerinin kayıklarına bindiler ve şimdi tweet atarak, yürüyüş düzenleyerek günah çıkartıyorlar.
İsrail'i durdurmanın yolu kaba kuvvet. Ama bu kaba kuvveti kullanma cesaretinin reel - politikle zerre alakası yok. Aletler onları işletenlerin ahlakı ve cesareti nispetinde faal olurlar. Anlatamıyoruz ama. İstediğin kadar teknolojik olarak güçlü ol, o gücün nereye doğru kaydırılacağına dair sağlam bi tasavvurun, bu tasavvuru besleyen dini tahassüsün yoksa bir çöp yığınısın sen. Cihadın kaleme hapsedildiği (orası da şüpheli ya!), korkaklığın fazilet diye satıldığı bir Müslüman topluluk olduk hasılı. Utanacak yüzümüz bile kalmadı. Korkarım en büyük sorgumuz bu hadiseler gerçekleşirken ne yaptığımıza yönelik olacak ve sınıfta kalacağız. Yine de Allah kafirle çatışmadan canımızı almasın diye dua edelim. Acziyetimiz de samimi olursak bu fırsata eriştirir belki hem...
Halbuki şu şartlar içinde bir müslümanın çıldırmaması için fevkalâde olması lâzımdır... Eğer çıldırmıyorsak, fevkalâde olmadığımıza göre. insan olmadığımızdandır; bunu gayet net söylüyorum.,. Nerede kaldı ki müslüman olmak!..
Refah'ta diri diri yanarak öldürülen Gazzeli bir çocuğun vasiyeti:
Eğer ölürsem veya savaşta şehid olursam, bizi yüzüstü/yardımsız bırakan Arap liderlerini asla affetmeyeceğim. Yiyecek ve içecek olmadan zor günler geçirdik ve genç yaşıma rağmen saçlarımı ağartan bir kuşatma yaşadık. Allah sizi affetmesin ve sizi bağışlamasın. Vallahi 7 kat göğü yaratana (Allah’a) sizi şikayet edeceğim. Affına sığınıyorum anne, seni çok seviyorum, (bu dünyadan) ayrılığım için üzülme.
Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya, Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya halklarına ve bizi destekleyen tüm halklara mektubumdur: Kendi hâline terkedilen gazze size emanettir.
Unutulan gazze size emanettir. Size yemin ederim ki, ve size vasiyet ederim ki, ben sizi çok seviyorum… Bizi yüzüstü bırakmayacağınıza inanıyorum.
Mektubumu bulan herkes, onu paylaşsın. Ben Allah’ın izniyle (inşaAllah) şehidim.
Muhammed Abdulkadir el-Huseyni (sadece 10 yaşında!)
İslâmî bilim geleneği zamanla zayıflamıştır ama bazı Batılıların iddia ettiği kadar hızlı bir zayıflama olmamıştır. Özellikle tıp ve farmakoloji alanlarında İslâm'ın onuncu, on birinci ve on ikinci asırlarına kadar devam etmiştir. İslâmi bilimlerde bir çürümeden söz edilecekse, bu çürümenin İslâm dünyasının tamamını göz önüne aldığımızda ancak son iki üç asırda geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Bu gerçekte de aslında utanılacak bir durum yoktur; zira bilim tarihi boyunca hiçbir medeniyetin bütün tarihi boyunca tabii bilimlerle yakından ilgilendiği görülmez. Her medeniyet bazı dönemlerde daha çok bazı dönemlerde daha az uğraşmıştır tabii bilimlerle ve İslâm dünyasında bilimsel faaliyetlerin yavaşlamasını otomatik olarak bu medeniyetin düşüşe geçmesi ile irtibatlandırmak için hiçbir sebep yoktur. Medeniyeti modern anlamıyla "bilim" ile eşitleyen görüş, modern ve Batılı bir görüştür. Fakat bu, bizzat Batı'da birçok insanın şüpheler izhâr etmeye başladığı üzere, hastalıklı bir görüş açısıdır.