“Yaşamı yalnızca olgusal olarak anlayabiliyoruz, ilkel insanın bir dinamoyu anladığı gibi; ama yaşamı akılla idrak edemiyor, yaşamın özünün doğasıyla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz.”
Ne var ki, sözcüklerin renkleri yok, kenarları köşeleri yoktur, bir korkudan, bir tattan yoksunlar. Senin huzura kavuşmanı engelleyen de budur belki, o pek çok sözdür belki.
İnanır mısınız, bazen öyle sıkıntılı, öyle bunaltıcı günlerim oluyor ki, gerçek bir hayatı yaşamaya gücümün yetmeyeceğini, gerçekleri kavramakta çok geri kaldığımı, duygularımın körleştiğini hissediyor, kendi kendime lanet ediyorum.
Gençlik yıllarını nasıl geçirdin? En mutlu anlarını nereye gömdün? Sen gerçekten yaşadın mı? Bak, dünyada her şey nasıl gittikçe soğuyor, görebiliyor musun? Ve biliyorum ki daha birçok yıl yıl böyle geçip geçecek ve arkasından da korkunç yalnızlık bir yılan gibi yavaş yavaş sürünerek gelecek.