Mathildaa

Mathildaa
@Mathildaaa01
Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli zannettiler
sağlıkçı
İstanbul
Adana
53 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
"Anlayacaginiz söyleyemediklerimiz vardir. Bir de söylemek istemediklerimiz. Dilimizin bagi yok saysa da bazen yüregimizi, duyulmayanlar vardir. Konusulmayanlar ve susturulanlar. Çok söz vardir ama dinleyen azdir. Az sözde ise huzur vardir. Erisilmesi zor, uzun soluklu bir huzur."
Reklam
Bazen insan ördüğü atkıyı elleriyle sökmeyi bilmeli,Bazen emek sahiden boşa gitmemeli
“her seferinde biraz daha yorulacaksın kendini anlatmaktan. özet geçmeye çalışacaksın her şeyi. özetler de birbirinin özeti olacak. git gide kısa ve kestirme cümleler kurmaya başlayacaksın. en sonunda ya tamamen susacaksın ya da bambaşka şeyler anlatmaya başlayacaksın..”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamaya devam etmek zorundasın.
"Çok uzun bir süre kendi kendime hep içimden konuştuğum için iyi biliyorum. İnsanın söyleyemediği şeyler hep, içinde büyüyor."
Reklam
Bilge bir atasözü vardır: “Yeni toplumlar beraberinde yeni şarkılar getirir.“ Kuşaklar değişiyor. Yenileniyor. Beraberlerinde de yeni kavramlar, yeni arzular, yeni talepler getiriyorlar. Ve yeni kuşakların ve miadını gerçekten çoktan doldurmuş eski bir rejim altında zorla tutulmaması gerekir; aksine daha makul ve adil, daha güçlü temelleri olan bir devlet yönetimi imkanı serilmeli ayaklarının altına. akıllı devlet adamları olan ülkelerde bu zaten yapılıyor. Kitlelerin yönetiminde daha akılcı, daha adil hükümet biçimlerini barış içinde, kargaşa ve yıkım olmaksızın tam zamanında sunuyorlar. Diğerlerinde ise ya devletin yönetimini ve halkın eğitimini aşamalı ama sürekli olarak iyileştirmenin gerekli olduğunu anlamıyor ya da anlamak istemiyorlar.
Istanbul şehrinin kışı bazen , ne kadar uzun ve bitmez tükenmez bir afettir, bilen bilir.
Hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım. Her yere aitmiş gibi davranırlar.
"Çünkü böylesine mükemmel ve özel bir seyin kaderinde solmak var.Elbet rüzgârla beraber uçup gitmesi gerek.
Reklam
Kim bilir, belki buna kalkisan, kiyisindan dönenler de vardir aranizda! Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanin en mutlu ülkesinde intiharlar neden artiyor?" Farkli zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "Intihar oranlarinda arts %50'lere dayandi." Sahi, neden tutunamiyoruz hayata? Çagin vebasi oldu: "tutunamamak" Dünyaya tutunamiyor insan! Azizim, insan insana tutunamiyor! •Hep bir anlam eksikligi, anlam arayisi... Cevap bulursa ne âlâ, peki ya bulamazsa? Eserimizin baskahramani Veronika isimli gen bir kiz. Güzel bir hayat var, istediklerine sahip, erkekler ile iyi birliktelikleri oluyor ama mutlu degil. Bazen tüm kosullar ugunken bile mutlu olamiyor insan. Ya da mutlulugun ne oldugunu biz degil toplum standartlari belirliyor. lyi bir isin varsa mutlu olmalisin, paran varsa mutlu olmalisin, toplum tarafindan kabul görüyorsan mutlu olmalisin... Böylece biz degil toplum standartlari mutlu oluor. Mutluluk bir görev halini alivor. Ve bir gün fark ediyorsun ki tüm bunlar seni gerçekten mutlu etmiyor…
Günler günleri kovalıyor. Günler günleri aynen tekrarlıyor. Yoruluyorlar... Yaşamaktan değil, yaşayamamaktan yoruluyorlar!
İlk defa gözyaslarımla okuduğum bi kitap oldun, mutlaka okunması gereken bi kitap. Maalesef hayat okullarda öğrenilmiyor yaşayarak öğrenip ders almamız gerekiyormuş. Emeğinize kaleminize sağlık.
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.