Kaç gündür uyumadığımı bilmiyorum, kafam allak bullak. Bir çıkış yolu arıyorum. Tünelin ucundaki o ışığın gelmesini bekliyorum. Her şeyin düzeleceğine dair umutlarım günden güne azalıyor. Dolup taşan düşüncelerim mi yoksa ben mi artık kendime fazlayım bilmiyorum. Dışarıda herkesle iyi geçinen ama içeride ailesine ızdırap olan alkolik bir baba gibi ruhum, bir kendimle anlaşamıyorum. Zihnim çok dolu, bazı zamanlar başım patlayacak gibi oluyor. İşin içinden çıkamıyorum. Bataklığın içinde gibiyim çırpındıkça daha hızlı battığımı fark edince öylece hareketsiz duruyorum. Sonuç vermeyen çabalarımın içinde bir kurtuluş arıyorum. Bu olanlar çok ağır.'