Kayıp Zamanın İzinde serisinin bu cildinde sevgilisi Albertine üzerinden kıskançlık ekseninde insan duygularının ve davranışlarının kökenine inerken Dostoyevski’ye benzer bir şeffaflık ve cesaret gösteriyor Proust. Sürekli delil toplama ve olası riskleri ortadan kaldırmaya odaklanmış olan bu bölümde gördüğü ve hissettiği duruma ve durum
Kitaplar söylüyorlar, hatta Hazret-i Davut'un vefatından sonra ud nice müddet Beyt'ül Mukaddes'teki nurlar ışıldayan hücresinin duvarlarında asılı durmuş. Buhtunnasır'ın ortalığı altüst ettiği zamanlarda o ud oradan gitmiş, zâyi olmuş. Sonra İskender-i Zülkarneyn zamanında musiki revaç bulunca ud yine meydana çıkmış. Bir rivayette de udun mucidi Batlamyus adındaki hekim olduğu söylenir. Bir de önceleri Araplar da uda "Kerân" denirmiş.
" Üzgün, hüzünlü... Hâlimi anlatabilmek için bu sözler yetmez. Bunlarla ruhumun elemleri, ıstırapları anlatılamaz. Azizim, bu başka bir hâl, garip bir mâcera, pek az rastlanır bir felâket..."