“Memleket Hikayeleri” Refik Halid Karay’ın 18 hikayeden oluşan eseri. Hikayelerdeki olaylar Sinop, Aydın, Balıkesir, İstanbul gibi ülkemizin çeşitli yerlerinde geçiyor. Bu hikayelerde genellikle toplumdaki bozulmuşluklardan, kötülüklerden, ahlaksızlıklardan, taşkınlıklardan, çürümüşlüklerden bahsetmiş Refik Halid Karay. Köylü de olsa kentli de
Billy, eskinin askeri şimdininse kiralık katilidir. Şimdiye kadar on yedi iş yapmış, emekli olmaya karar vermiş ancak vazgeçilmesi zor olan bir teklif üzerine emekli olmadan önce on sekizinci işini yapmayı kabul etmiştir. Billy’nin bu işi halletme sürecinde ve sonrasında yaptığı planlar, başından geçenler ve tanıştığı insanlarla ilişkileri kitabın ana konusunu oluşturuyor.
Kitabın en önemli noktalarından biri Billy’nin geçmişidir. Stephen King bunu direkt anlatmak yerine Billy’nin büründüğü yazar rolü üzerinden anlatmış. Bu da farklı bir teknik olmuş.
Ancak King’in bu romanında heyecan unsuru çok düşük. Olaylar hep beklenildiği gibi gidiyor. Kara Kule serisindeki gizem bu kitapta yok mesela. O yüzden King için başarısız bir roman olmuş bence.
Ayrıca kitapta bol bol Ozark,The Blacklist gibi dizi ; Therese Raquin gibi kitap ve çeşitli film isimleri geçiyor. Okurken bunları da not alabilirsiniz.
Billy SummersStephen King · Altın Kitaplar · 2022569 okunma
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nda böyle bir kitaba başlamak manidar oldu. Sömürülen işçi sınıfının, emekçinin romanıdır Bereketli Topraklar Üzerinde.
Köylerinden kalkıp Çukurova’ya çalışmaya giden Yusuf, Hasan ve Ali çeşitli işlerde çalışırlar. (Çırçır fabrikası, inşaat, pamuk tarlası, buğday tarlası vs.) Çalıştıkları tüm yerlerde de aynı sorunlarla karşılaşırlar. Yaptıkları işin karşılığı olan parayı alamadıkları gibi yevmiyelerinin bir kısmını da ırgatbaşına, ustabaşına vs. haraç olarak vermek durumunda ve açgözlü işverenlerin hırsları yüzünden gereğinden fazla, sıcak soğuk demeden, insani olmayan şartlarda çalışmak durumunda kalırlar. Öyle ki bazen 24 saatin 20 saati çalışırlar. Üstelik ağaları, işverenleri yemeklerin en iyisini yerken onlar yağsız pilav, tadı olmayan ayran, kurtlu ekmek yiyip içerler. Bazen ahırdan bozma yerlerde üst üste, bazen sivrisineklerin içinde açıkta, tarlada uyurlar. Bazen banyo yapacak su bile bulamazlar.
Bu üç kişiyi merkeze alarak bütün işçilerin sorunlarına yer vermiş Orhan Kemal.
Toplumcu gerçekçi bir yazar olması vesilesiyle romanda insanların hem iyi hem de kötü yanlarını sakınmadan en uç noktasına kadar dile getirmiş aynı zamanda . Okurken zor şartlar altında çalışan işçilere acımamak, Pehlivan Ali’nin saflığına üzülmemek, Kılıç Usta ve Kürt Zeynel gibi karakterlere hayran olmamak mümkün değil. Romanın tek kötü yanı bazı şeyleri sürekli tekrar etmesi.
Bu kitap sayesinde “Kadere kırk beş” , “Arabı gülmek” gibi deyimler öğrendim. Kitapta geçiyor bol bol.
Son olarak Orhan Kemal ve Yaşar Kemal iyi ki bu topraklarda yaşayıp bu kitapları yazmışlar.