Belki de bizi bilge kılan acılarımızdı. Bilge olmanın getirisi miydi acılar? Belki de bir ceza… Bu ceza tanrılar kadar bilmek sebebiyle miydi? Tanrılara meydan okuduğu için miydi bilenin çilesi?
Vazgeçmek en kolay ama unutma, tarih ancak pes etmeyenleri yazar!
Herkesi kucaklayacak kadar büyük olsa da mısır bir insanı Akhenaton'u kucaklayacak yürekler küçülmüştü. Kendi çıkarları doğrultusunda doğacak olan Akhenaton'u rahiplerin isteği üzerine doğarken öldürme emri veren bir baba(firavun),
Oğlunu yaşatmak için bütün zorlukları göze alan bir anne (kraliçe) ve özlemle dolu yıllar.
Roman, M.Ö. 1353 ve 1356 yılları arasında ülkeyi yönetmiş olan mısır'ın 18. hanedanın bir firavun'u olan Akhenaton'u konu alıyor.
Çok tanrılı bir dönemde tek tanrı inancını benimseyen Akhenaton'un devrim yapmaya çalışması, bir umut'la vazgeçmemesi, sabırla beklemesi etkileyici. Tarihin gerçekleri ile harmanlanmış akıcı dili ve sürükleyici kurgusu ile tavsiye edebileceğim bir eser.
Her ne kadar bazı bölümleri gereksiz uzun olsa da entrikalar, siyaset, dini altyapı gayet etkileyici anlatılmış. Kitabın son bölümünü hiç böyle hayal etmemiştim o kadar çekilen çileye, emeğe hedeflerine ulaşmış bir Akhenaton okumayı çok isterdim.
Kitabın sonunda diyor ki bugün mezarının nerede olduğu bile bilinmiyor :(
Tarihin değişmesini sağlayan, pes etmeyenlerin sonu böyle mi oluyor acaba diye düşünmüyor değil insan..
Her şeyin bir amacı var ve her şey zamanı gelince yaşanır diyerekten pes etmeden hedeflerimize devam.
Keyifli okumalar.
Bir solukta okudum bitti diyebileceğim bir kitap oldu öncelikle.Elinize aldığınızda kalınlığını görünce biter mi diye bir algı oluşuyor zihninizde fakat sayfalar sayfaları bir dizi gibi takip ediyor ve duru diliyle akışkan Akhenaton’un öyküsü okuyuveriyorsunuz.Öykümüz Sami ırkından istemeyen kraliçe Tiye’ın ikinci oğlununda rahipler tarafından öldürülmek istemesiyle başlıyor.Tiye zekası ile oğlunu bu hain plana kurban vermeyip yaşamasını sağlıyor.Yekutiel ismini Aton a tapmasıyla Akhenaton olarak değiştiriyor ve sonrasında sürgünde başlayıp sürgünde son bulacak hayatı başlıyor.Öykü bana taht entrikaları,Akhenaton’un içsel intikam ateşi,tek tanrıya inanma sancıları,bol bol ölümler,taht kavgalarının haneden üyeleri arasından komutanların arasına sıçraması,savaşlar,ihanetler,acımasız ölümler … gibi bir çok konunun ve duygunun içine girip çıktırıyor ve Mısır kültüründe ve coğrafyasında size seyahat ettiriyor. Sonuç Akhaneton’un ve tek tanrılı inancın mağlubiyeti ile sonlanıyor.Kişisel yorumum böyle güzel bir öykünün sonucunun hafif muğlakta bırakılmaması yönünde olmakla birlikle okunulmasını tavsiye edebileceğim emek verilmiş bir öykü.keyifli okumalar :)
2024 yılı Mayıs ayı kitabımız, aynı zamanda grubumuz okurlarından olan Sevgili yazarımız Tuna Kahraman'ın Akhenaton adlı eserine ait incelemeye buradan ulaşabilirsiniz.
#241341120
Söyleşi tarihi : 21/05/2024 Salı günü Saat.21:00
Tarihi romanların insanın bilgi akışına katkısı düşünüldüğünde oldukça doyurucu bir kitap olarak buldum Akhenaton'u. Oldukça fazla karakter olmasına rağmen dönüp dönüp bakmadım kaldı ki aktı gitti roman . İnsanlığın iflah olmaz tarihsel girdabı içindeki yerimi sorgulayıp derin derin ah ettim. Tekerrür meselesi bütün insanlığın yazgısını kesiştiriyor bunu anladım.
Roman türünün bendeki etkileri düşünüldüğünde, ana karakterle anında bağ kurup sonuna kadar içten içe onu destekleme dürtüsünün bende hakim olduğunu söyleyebilirim Bununla beraber anlatılan karakterlerin firavunlar olduğu düşünülürse,sanırım derin bir yargıdan dolayı hiçbirisi ile doğru dürüst bir empati kuramadığımı farkettim. Bunu açıkça ilk defa yaşıyorum. Kimi destekleyeceğimi bilemediğim garip bir denkleme dönmüştü anlatı. Oldukça yan karakter olan Nedjes için ayrı bir parantez açmak gerekiyor sanırım. Oldukça özel olarak işlenmişti.
Hasılı entrikalar,taht kavgaları,suikastler,güç devşirme arayışları,dini önderlerin gücünü yanına çekme ,zehirleme, hastalık yayma, dışlama,öjeni arayışı,askerlerin yönetime müdahalesi gibi saymakla bitmeyen etkenlerin tarih boyunca silinmedigini,hatta artarak devam ettiğini görmek açıkça umutsuzluğa itiyor insanı.