Hülya

Hülya
@Hlygcgl
Sıkı Okur
منجم الكلبي على الكلبى سبيله Ne yolcuyu eğle, ne yolu incit... Her kitap bir yolculuktur. Yürümeye devam et yol insanı terbiye eder. Hayat hep kendimize doğru bir yolculuktur.
Türkçe Öğretmeni
Amasya, 6 Kasım
536 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
İnsan zavallı (düşkün) bir varlıktır; çünkü öncelikle bu dünyaya düşmüştür ve düşüşü bu dünyada da hâlen devam etmektedir. Komik olanı şu ki: Bazı insanlar sadece bazı insanların zavallı olduklarını düşünüyorlar. Oysa bütün insanlar zavallıdırlar. Düşkün olmayanı olmaz insanın!
Sayfa 112 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okuyor
Reklam
Yabancılaşmak istediğim mekân doğa değil,toplum.
Yabancılaşma duygularını kışkırtan, insanı hicranın tâ içine gömen, her adımında onu gurbet buhranına sokan hep yine insan. İnsanın başı, türünün üyeleriyle belada. İnsanlarla... Mesafe duygusunu insana veren de, insandan alan da insan. "İnsana saygımı korumak için insanlardan uzak duruyorum" sözü Dostoyevski'nin.
Sayfa 81 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okuyor
Yolun başında benim için iyi olanı seçen yine benim zannederdim, sonunda anladım ki ben hep kötü olanı seçmişim, her defasında benim için iyi olanı seçen O'ymuş. Bâyezid-i Bistamî
Sayfa 77 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sen O'nu dualarını kabul ettiği için sevdiğini sanıyorsun. Sevdiğin o değil ki, kibrin! Şımarıklığın. Zaafların. Kuruntuların Sen kuruntularını seviyorsun ve onlara tanrı adını veriyorsun. Kendin yapıp kendin tapıyorsun! Putperestlik inkârın değil, bilākis inanmanın zaafıdır! Unutma ki putperestler putlarını Kâbe'nin içinde saklıyorlardı. Ey talib, sen hiç Kâbe'nin içine baktın mı? Kendi Kâbe'nin içine?..
Sayfa 73 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okuyor
Hakkı niçin seversin? Ne kadar seviyorsun?
Sevgisizlik, sevmeyi bilmemekten değil, sevilmeyi bilmemekten neşet eder. Alacaklı gibi değil, borçlu gibi sevmeli o hâlde!
Sayfa 72 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okuyor
Reklam
...İslâm yaşayan bir yapıdır ve bu yapının gelişimi hiçbir zaman sekteye uğramaz. Herhangi bir zaman diliminde, insanlığın maruz kaldığı bir probleme çözüm üretirken tökezlemez. Eğer İslâm'ın kriz içerisinde olduğu izlenimi uyandıran bir döneme rastlarsak bu durum bize, dinin temel sabiteleri ve gelişen insan aklı arasında kurgulanan etkileşim denkleminin bozulduğunu gösterir. Temel sabiteler tam ve eksiksiz olduğuna göre mesajın kendisi değil, mesajla mükellef kılınan akıl bir kriz ve durgunluk yaşıyor demektir.
Sayfa 25 - Vadi Yayınları 11. BaskıKitabı okuyor
İslam'ın mesajı, insanlık mirasından kopmaksızın önceki semavi mesajların varisi olarak geldi. Çünkü önceki mesajlar da İslam'ı temsil ediyordu. Tek farkları zaman ve mekânla sınırlı olmalarıydı. Muhammed b. Abdullah'ın mesajı ise bu mesajların temeli ve tamamlayıcısı olup onlar için bir kök mesabesindeydi. Daha önce geçen mesaj ve şeriatlar bu kökten uzanan birer dal konumunda olup onu bir bütün olarak temsil etmiyorlardı. Çünkü İslâm, insanlığın gelişiminin belirli dönemlerinde gelmişti. Ancak Muhammedi dönemine geldiğinde İslâm artık tamamlanmış bir din idi. Zira insanoğlunun bilinci artık kemale ermişti ve insanlık bu mesajı yüklenmeye hazırdı.
Sayfa 23 - Vadi Yayınları 11. BaskıKitabı okuyor
Hayal ve vehim yetileri ne işe yarar?
Gerçek sevimsizdir çünkü. Acı verir. Bu yüzden de gerçeği bilmek ve gerçeğe uygun davranmak kimsenin işine gelmez.
Sayfa 67 - Kapı Yayınları 14.BaskıKitabı okuyor
3.506 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.