Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal

Sabitlenmiş gönderi
Derinden bir düş kırıklığı benimkisi. Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin Hızır olmadığını anladığın zaman kırılıyorum. Böylece kırılan bir düş haline dönüştüğünü görüyorum. Evet, bizzat kendim bir düş kırıklığıyım, kırık bir rüyayım ben. Ve hepimiz öyleyiz.
Reklam
Nietzsche’nin dile getirdiğine göre "Hafıza bunu ben yaptım der, gurur bunu ben yapmış olamam der ve her defasında iddiasından vazgeçen hafıza olur." Yani insanlar olarak bizler gururumuzun düzenleyici etkisine gerçekleri kabulden doğan katlanma zaruretinden daha fazla kapılırız. Aynı olayı yaşayan iki insan bir süre sonra yaptıkları değerlendirmede gerçeği değil gururlarının onlara yaptırdığı tercihleri yansıtır duruma gelirler. Gururun böylesine baskın çıkışı, insanların geleceklerine bir arınma isteğiyle atılma çabalarının bir sonucudur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hem dünyada kim var, hayatında bir kez olsun aklını kaybetmeyen?
- Hadi, can kulağıyla dinliyorum seni. Söyle, ne var? - Neler var neler, kardeşim; ama hepsi bir kelimeye de sığar; seviyorum!
Reklam
Pohpohlayamayanlara selam olsun…
Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak. Yaranacak mısın, aşırı gitmekten hiç korkma. Yalan söylediğin istediğin kadar belli olsun, suratından aksın, en zeki insanlar bile kanıveriyorlar dalkavukluğa. Pohpohu bastınız mı, en gülünç, en yüzsüzce söylenmiş sözleri bile yutuyorlar. Bu benim yaptığım işte insan dürüstlüğünü yitiriyor biraz; ama insanlara muhtaç olduğunuz mu, uymak zorundasınız onlara. Onları başka yoldan kazanamıyorsa insan, kabahat pohpohlayanda değil, pohpoh isteyende.
Ne kolay, ne kolay inanıyor insan sevdiğine!
Beni asıl korkutan ne, biliyor musun? Sen, senin kalbinin değişmesi. Siz erkekler bir tuhafsınız: İnsan sizi yüreğinin bütün açıklığıyla sevdi mi, sevgisini gösterdi mi, hemen soğuyuverirsiniz; hem de nasıl! Ölsek kılınızı kıpırdamaz.
Hilal

Hilal

, bir kitabı okumaya başladı
Cimri
CimriMolière
8.2/10 · 22,1bin okunma
İnsanlar güneş sistemindeki gezegenlerde araştırma yapma gücünü gösterir oldu[yor]; mikro organizmaların yapılarına müdahale yeterliliğinde bulunuyorlar ama insanlar arası baskı sözkonusu olduğunda tam bir çaresizlik içine düşüyor, insanlar arası anlaşmanın gerektiği alanda yetersizliğin acısını çekiyorlar. Hastaneler hastalık, mektepler cehalet, mahkemeler zulüm, piyasalar yoksulluk üretiyor.
Reklam
Unutmamak gerekir ki tüketen tükenmeyi peşinen göze almış demektir ve yıkıcılıkta direnen daha önce yıkılmış olandan başkası değildir.
Bilim, felsefe, sanat yöntemleri dünyayı ayırdetme ve seçmede elimizde kalan son yöntemlerdir. Nasıl ormanlara dönme isteği duysak bile "dönülebilecek" orman bulamıyorsak; doğruluk arama eğilimi duyduğumuz bazı yöntemleri de yapımızda taşıyabilme özelliğimizi kaybettik. Bilimi, felsefeyi, sanatı merkeze yerleştirmeksizin, ama her üçünün yöntemlerini de hesaba katan (bu hesaba katışın onları eleştirmeyi içine aldığı ve belki de en çok bu eleştiriden dinamizm devşirdiğini unutmadan) bir tavır önerilebilir.
Ama insan zihnî bir eğleşme mekânı değil, bir bağlantı mekânıdır. Dolayısıyla insan ne ile bağlantı kurarsa o kadar öteye gidebilir.
Sevgi dünyada sakin kalınabilir bir ilişki kurar; aşk sükûneti bozar, insanı varoluş eylemine fırlatır.
Diyebiliriz ki bazıları ölüm adına ve ölüm adı altında bütün diğer yaratıklarla birlikte "telef oluş"u paylaşırlar ve fakat yalnızca sahici insan olma başarısına erenler ölmeyi de başarılabilecek işler arasına katar.
Sevgiyi korumak sevileni korumakla olur; sevileni bitiren sevgiyi de bitirmiş demektir. Allah için seven bir bağlanışla bütün bağlanışlara riayet eder.
11,3bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.