Merhaba,
"Bu eser benliğimin çok derinliklerinden adeta kendi kendine sökülüp, koparak gelmiş bir şeydir. " diyen Yakup Kadri Karaosmanoğlu, kitabı okurken özellikle kendimi anadolu insanından kendini geliştirmeye lüzüm görmeyen iş ev döngüsü içinde ömür çürüten insanlardan... Kısaca cahil insanlardan düşünmeyen, sorgulamayan insanlardan üstün gördüğüm günlerde adeta sarsmış bir uyarı olmuştur. Okurken içimdeki ses beni dürtüyordu adeta. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun dediği gibi "benliğimin çok derinliklerinden adeta kendi kendine sökülüp, koparak" bunu her okumuş anadolu insanında bulunduğunu düşünüyorum...
Kitapta geçen bazı alıntılarda bunu görebiliriz mesela:
" Bunun nedeni, Türk aydını, gene sensin! Bu viran ülke ve yoksul insan kitlesi için ne yaptın? Yıllarca, yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu bir posa halinde katı toprak üstüne attıktan sonra, şimdi de gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun."
Kitapta geçen milli mücadele dönemindeki o köylü halkının neler düşündüğünü neler yaptığını çok ustalıkla analiz edip yazıya dönüştürmüş yazar bazı kısımlarda Dostoyevski kitabı okuyor hissiyatı veriyordu.
Herkesin okuması gerekenler arasında.
İleride kesinlikle bir daha okuyacağım bir kitap...