Yüreğime ait hissettiğim bir parçanın alınıp savrulduğunu hissediyorum. Yerden alınan bir taşın oluşturduğu oyuğu sorgulatan türden bir boşluk var içimde.Taşıdığım kalbin, duyguların yerlisi değilim hissi. Gitmek böyle bir şey...
-Gaye
Yalnızlığın bir şey öğretmediğinden, kayıtsızlığın bir şey öğretmediğinden başka hiçbir şey öğrenmedin. Bu bir aldatmacaydı. Yalnızdın hepsi bu ve kendini korumak istiyordun.
Zamanla, duyarsızlığın inanılmayacak bir hal alıyor. Gözlerinde parıltıdan eser kalmamış, siluetin tam anlamıyla çökmüş. Bıkkınlıktan, burukluktan eser taşımayan bir dinginlik gelip yerleşmiş dudaklarının kenarına.
Görünmez, duru ve saydamsın. Yoksun artık. Saatlerin ardından, günlerin ardından, mevsimler geçerken, zaman akarken, neşelenmeden, hüzünlenmeden, geleceksiz ve geçmişsiz, öylece, düpedüz, apaçık yaşayaduruyorsun.
Dünyanın karşısında, kayıtsız kişi ne cahildir ne de düşman. Niyetin okumazyazmazlığın sağlığa yararlı keyfini yeniden keşfetmek değil, okurken okuduklarına hiçbir ayrıcalık tanımamaktır.
Saçma sapan yalnızlık düşleri. Körler Ülkesi' nde başıboş dolaşan, bellek kaybına uğramış biri: geniş ve boş sokaklar, soğuk ışıklar, bakışın şöyle bir değip geçeceği dilsiz yüzler. Sana ulaşamazdı asla.