Ahmet Yusuf İcik
@Bay_hukuki
Rica ediyorum, ilişkisi olan hanımefendiler yazmasın. Sonra benim başım ağrıyor. ::((
Sigmalıkta gözüm yok. Beni idare edecek kadar işlerimi halledeyim, yeterli. ::))
Sevgiliye ihtiyacım yok. Neden mi? Ben de bilmiyorum. ::))
5 kütüphaneci puanı
673 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe kitabının devamı olan eserde kahramanımız Mafalda biraz daha büyüyor. Gözlerindeki rahatsızlık etkisini daha fazla gösteriyor ve gözleri kırmızı haricindeki renkleri görmüyor. Mafalda’nın hayatını anlatan eserde Filippo (erkek arkadaşı), Elsa (satıcı kadın –arkadaşı-), Nino Dede (Bay Rossi –Mafalda’nın komşusu-), Debbie gibi karakterler yer alıyor.
Olaylar Mafalda ekseninde dönüyor ve aslında özel durumu olan birinin bu durumu nasıl artıya çevireceği hakkında bilgi veriyor. Buna en net örnekse Mafalda’nın görmediği halde yapabileceklerinin listesini yapmasıdır. Ayrıca hayallerinin de listesini yapan Mafalda, bunların elbet bir gün gerçekleşeceğini kendisine söyleyerek bunların peşinden koşmayı da ihmal etmiyor.
Elsa sokak satıcısı olup Mafalda’yla arkadaş olan ve onunla ilgilenen bir karakter olarak karşımıza çıkmaktadır.
Nino Dede’miz Mafalda’nın komşusu. Mafalda ona yardım ediyor ve birlikte kitaplar hakkında bilgi alışverişinde bulunuyorlar.
Filippo disleksi olduğu sonradan fark edilen bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor. Ve onun bu durumuyla Mafalda yakından ilgileniyor.
Özel durumu olan bireylerin olduğu kitapta aslında gizli bir mesaj veriliyor. Herkesin böyle durumunun olabileceği ve bunun da üzerine gidilerek bu kişilerin hayatlarının kolaylaşabileceği kitabın mesajıdır.
Eserimiz ana eksenleriyle bu şekilde. Herkesin okuyabileceği akıcı, insanların farkındalık kazanabilecekleri bir kitap. Herkese tavsiye ediyor ve bol kitaplı-kahveli günler diliyorum. 
Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı
Denemekten Asla Vazgeçme. (Sayfa 68)
Yirmi iki çocuğu olan bir ailenin evladı olan Christy, beyin felci nedeniyle sol ayağı dışında vücudunu kullanamıyor. Onun bu özel durumu annesini yıldırmıyor aksine ona verdiği değerle onun içindeki cevherin çıkmasına öncülük ediyor. Verilen mücadeleler sonucu okumayı ve yazmayı öğrenen Christy yazma alanında ilerlemek istiyor. Bu sırada bir doktorun tavsiyesiyle tedavisine başlanıyor ve ilerleme kaydediliyor. Tabii bu sırada yılmadan kitabına devam ediyor. Bir gün bir konferans düzenleniyor, onun sol ayağıyla yazdığı kitabın ilk bölümü burada okunuyor ve bu büyük bir ilgi topluyor.
Kısaca özel durumu bulunan fakat buna rağmen yılmadan mücadele eden birinin hayat hikâyesinin yer aldığı kitap, herkese örnek olacak nitelikte. Özellikle de “"Esasında engel zihinlerde. Zihinlerdeki engeli kaldırdığımız zaman hepimiz aynıyız.'' sözünün burada vücut bulduğunu görmek mümkündür.
Bir özel çocuk olan bana da çok güzel ilham kaynağı oldu ::)). Ben de yılmadım, yılmıyorum ve gücüm yettiği sürece de yılmayacağım ::)). Bu duygularla herkese bol kitaplı ve kahveli günler diliyorum ::)).
Sol Ayağım, 
Christy Brown
Okur Takip Önerileri
Reklam içermezse olmaz. :)
Kitabın her cümlesi öylesine etkileyici ki 1 kere okudum ama tekrar okuyacağım. Çocuk kitabı olduğuna bakmayın, her yaştan kişinin okuyabileceği müthiş bir kitap. Bugüne kadar okuduklarım arasında her cümlesini alıntı yapmak istediğim tek kitaptı. Çok faydalı olacağına inanıyorum ve herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlu, bol kitaplı ve kahveli günler dilerim.
Çocuk, Köstebek, Tilki ve At
Fernando Pessoa - Kalp Düşünebilseydi Atmaktan VazgeçerdiYılmaz Şener · Destek Yayınları · 2020264 okunma
Sinema Nedir?
Mustafa Kutlu'nun okumuş olduğum kitaplarından sadece birisi Mavi Kuş ve yazar yine inanılmaz bir sonla bitiriyor eseri. Sonunu okuyunca şok oldum çünkü hiç beklemiyordum. Okuyacak olan arkadaşlarım için kitabın sonunu söylemeyeceğim, büyüsü kaçmasın ::)). Kitap akıcı bir dille yazılan ve zaman zaman az bilinen kelimelerin olduğu bir kitap. Okumak isteyenlere tavsiye ederim. Şimdi de kitabın içeriği ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.
Kenan adlı bir delinin otobüs şoförlüğüne giden yolculuğunu ve bu yolculukta otobüsüne verdiği Mavi Kuş adı anlatılıyor. Daha sonra bir gün bu otobüsle yapılan yolculukta meydana gelen olaylar anlatılıyor. Yazar zaman zaman müdahalede bulunuyor. Bazen de rücu tekniği ile kahramanların hikâyeleri anlatılıyor. Eser bu yolda giderken birden sürpriz bir son oluyor ve bu sonun sonunda acı bir olay yaşanıyor.
Kitap hakkında daha fazla bilgi vermek istemiyorum çünkü sonunun büyüsünü kaçırmak istemiyorum ::)). Güzel bir kitaptı. Söyleyeceklerim bu kadar ::)). Herkese bol kitaplı ve kahveli günler dilerim ::)) 
Mavi Kuş
Normalde e-kitap okurken odaklanamıyordum ve daha önce hiç okumamıştım ama ilk defa Islahat’ı okudum. İyi ki okumuşum. Kitap çok akıcı ve ders verici niteliğe sahip. Aslında özel durumu olan bireylerin de bu hayatın çok önemli bir parçası olduğunu, herkesin bir engelli adayı olduğunu, yaptığımız hatalardan ders çıkarmamız gerektiğini anlatan bir kitap.
İşitme engelli bir çocuk olan Çiçek’in annesinin (Fatoş) babasından (Oktay) gördüğü kötülükten sonra evi terk etmesi, kızını dünyaya getirmesi ve bir gün geçirdikleri trafik kazası sonucunda annenin hayatını kaybetmesiyle devam eden olay örgüsü; sonrasında Oktay’ın kızına göstermiş olduğu çirkin davranışlardan dolayı İnsanlık Suçu Mahkemesi tarafından cezalandırılmasını konu edinir. Cezasını çekmesi için gittiği yerde Oktay’ın başlarda çok zorlanması ama sonrasında gösterdiği çabalar sonucunda ıslah olması nedeniyle mahkeme heyetinin cezasını “denetimli serbestlik”e çevirmesi sonucu Oktay’ın normal hayata dönmesiyle devam eder. Oktay kızıyla buluşmasında onun kendisini affedip affetmeyeceğini düşünürken miniğin babasını affetmesiyle Oktay’ın içine su serpilir. Sonrasında Çiçek’in “Sessiz Ada” denilen işitme engelli bireylerin hayatlarında sosyalleşmeleri için oluşturulan özel yere teslimiyle sona erer.
Başından sonuna kadar ders veren, akıcı bir eser olduğunu yineleyerek yazarımıza bu güzel eseri bize kazandırdığı için teşekkürlerimi sunuyorum. 
Selahattin Tomar, 
Islahat
ŞAŞKINIM! ADALETİN TERAZİSİ Mİ KIRILDI YOKSA VİCDANLARIN SESİ Mİ KISILDI?
Hukuk fakültesinde öğrenciyken ülkemizdeki kumpaslara babasının da kurban edildiğini gören genç bir avukat, İrem Çiçek. Bazı grupların önceden planlayıp hazırladığı ve tabiri caizse formalite yargılamalarla insanların hayatına kast edildiği dönemlerden sadece biriydi ve maalesef insanlar adeta "YARGISIZ İNFAZ" ediliyordu. Sebebi ise sadece birilerinin bulunduğu yeri koruma niyetiydi. Tüm bunlara rağmen İrem ve ailesi yılmadan, usanmadan hukuk için mücadele ettiler. Kitabın sonunda hukukun kazandığını göremesek de sonraki dönemde bunun varlığını görüyoruz. Ve sonunda hukuk ve İrem ve ailesi kazanıyor. ÇÜNKÜ GERÇEKLERİN ENİNDE SONUNDA ORTAYA ÇIKMA GİBİ BİR HUYU VAR. Acıklı olayların hâkim olduğu bir eser. Gerçekten hissederek okudum. Söyleyecek fazla söz de bulamıyorum. Kitap zaten her şeyi ortaya döküyor.
Önemli olan bu hukuk hatasından ders çıkarmak ama bunda ne kadar başarılıyız, meçhul.
Okumak isteyenlere tavsiye ederim. Bol kitaplı günler dileğiyle hoşça kalın. 
Kışladan Hasdal’a
Konrad Ya da Konserve Kutusundan Çıkan ÇocukChristine Nöstlinger · Günışığı Kitaplığı · 2003352 okunma
Kitabın çok yönlü olması ilgimi çekti. İnsan doğa ilişkileri, mesleki yeterlilikler ve insanların farklı ilgi alanları olabileceği çok güzel anlatılmıştı. Haritada Kaybolmak gibi çok akıcı olmasını da göz ardı edemeyeceğim. Ayrıca kitabın vermek istediği mesajın bana göre herkesin hâkim, doktor, mühendis olması gerekmediği; önemli olanın insanın içindeki cevheri ortaya çıkarmak ve bu doğrultuda ilerlemesi gerektiğidir. Küçük büyük herkesin okumasını tavsiye ederim. Bol köpüklü kahve ve bol kitaplı günler dilerim herkese. 
Tavşan Dişli Bir Gözlemcinin Notları 
Behiç Ak @a_yusuf
Kitabın maceracı yanı çok hoşuma gitti, okurken hiçbir şekilde sıkmayan, hatta bir oturuşta kaç sayfa okuduğunuzu bile hissettirmeyen bir akıcılıktaydı. Çocuklara coğrafyayı maceralarla anlatımı çok iyi düzenlenmişti ve böylece coğrafyaya karşı ilgi uyandırır nitelikteydi. Çocuk-yetişkin herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Herkese bol köpüklü kahve ve bol kitaplı günler dilerim. 
Haritada Kaybolmak 
Vladimir Tumanov
