Ey İbrahim!
Ben putlaşmış yüreğimle buradayım,
Sen baltanla neredesin?
Ey İbrahim!
Biliyorum, bir daha gelmeyeceksin.
Ebabiller devri çok gerilerde kaldı,
Hızır yolunu şaşırdı,
Mehdi uykuda kaldı.
Bizi rahatsız etmeye gelecek Aliler bile kalmadı...
Zaman, ne saatlerimizin gösterdiği saniye, dakika veya saat ne de takvimlerde takip ettiğimiz gün, ay veya yıllardır. Bunlar sadece ölçü birimleridir, fakat zamanın tarifi olamazlar.
Evet yadırgıyorum yaşamı: en yaşanılır yerinden ölümün peyda olmasını değil, en ölümcül yerinden fışkın vermesini! O yüzden birgün ölmenin değil, yaşama alışamamanın stresi içindeyim.
Üç beş teoloji kitabı okuyarak teolog, felsefeye giriş kitabı okuyarak felsefeci, tarih kitabı okuyarak tarihçi, astroloji okuyarak astrolog, bilim kitabı okuyarak bilim insanı ... olamazsınız ancak Herbokolog olabilirsiniz.
Ev yapa yapa mimar, kitara çala çala kitaracı oluruz demiş Aristoteles. Fiziksel becerilere sahip olabilmek için ciddi bir tecrübe gerekirken zihinsel birikimler için de elbet bir o kadar tecrübe gereklidir. Oysa yazarımız, birçok farklı alanda okuduğu üç beş kitap alanın uzmanları gibi konuşmuş. Bu yetmemiş bir de o alanların gedikli yazarlarını eleştirmiş. Mesela, alanın uzmanları bile bugün Spinoza'nın Etika'sını açıklarken temkinli davranırken yazarımız fütursuzca Spinoza'nın bazı fikirlerini eleştirmiştir. Elbet Spinoza'nın dile getirdiği her düşüncesi doğru değildir ancak eleştiren de biraz mürekkep yalamış olmalı.
Kitabı okuyacak genç arkadaşlar, kitapta anlatılanların doğruluğuna kapılmadan ve bir yargıya varmadan önce konuları iyi araştırmış olmaları gerek. Aksi taktirde onlar da yazar gibi hemen dünyanın sırrına vakıf olmuş gibi görebilirler kendilerini ve yazarın fikirlerini benimseyip savunabilirler. Elbet dile getirdiği her düşünce yanlış değil lakin eleştirdiği her şey de doğru değil. Dilin kemiği olmaya bilir ama bir ölçüsü olmalı. Vesselam