Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegün Korkmaz

Ağzımızı açıp tek kelime konuşmadık. Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...
Sayfa 50 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Reklam
Denizler kadar derindi onun aşkı. Bunu iyice seziyordum, ama başkalarının aşkına hiç benzemiyordu. Çok büyük bir aşktı bu. Hayat aşığı, toprak aşığı, tabiat aşığı idi. Bu aşkını içinde saklıyor ve türkülerde duyup yaşıyordu. İlgisiz bir insan, âşık olmayan bir insan, sesi ne kadar güzel olursa olsun, böyle şarkı, böyle türkü söyleyemez.
Sayfa 49 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Başımı geri çevirir ve Danyar'ın yoğun toz bulutu arasından Cemile'ye bakmakta olduğunu görürdüm. Bakışında bir iyilik, her şeyi affeden bir görünüm vardı. Ama ben bu bakışlarında onun inatçı, gizli bir hasretle yanıp tutuştuğunu daha o zamanlar seziyordum.
Sayfa 38 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insan kendini gösterecek bir şey yapmazsa yavaş yavaş unutulur gider.
Sayfa 33 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
O, bu dünyadan olmayan tuhaf bir adamdı işte!
Sayfa 31 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Reklam
Öz vatanını, öz milletini kim sevmez!
Sayfa 27 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Hayatın acılarını bol bol tattığı, öksüzlüğün ıstırabını bol bol yaşadığı belliydi.
Sayfa 27 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Erkekleri için üzülmeyen, sıkılmayan yok sanıyorsun. Üzül, ama bunu belli etme, içinde sakla!
Sayfa 25 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Osman gibileri kalbimden geçenleri ne bilsin? Kimse bilemez... Belki bunu anlayacak kimse yoktur dünyada...
Sayfa 22 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Şunu bilmelisin ki, mutluluk ancak namus ve haysiyetini koruduğun sürece vardır.
Sayfa 17 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
Reklam
Bizim gelin öyledir, derdi annem, doğruyu insanların yüzüne karşı söylemeyi sever. Böylesi dedikodu yapmaktan, dolaylı ve iğneli sözler söylemekten iyidir. Sizinkiler erdemli görünüp saman altından su yürütürler. Kokmuş yumurtalar da hep böylelerinden çıkar. Dıştan bakınca bembeyaz, ama içi burnunuzun direğini kırar!
Sayfa 16 - Ötüken Neşriyat, 41. BasımKitabı okudu
En sevdiğin kitabı okurken koltukla bütünleşmen. :)
70 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
20. Hafta - 20. Kitap Korku - Stefan Zweig 2024 yılının yirminci kitabı, Stefan Zweig’ın İş Bankası Kültür Yayınları tarafında İlknur İgan çevirisiyle basılmış Korku adlı eseriydi. Korku aynı zamanda Satranç’la başlayan Zweig yolculuğumun beşinci kitabı oldu. Zweig’ın kurgu eserleri kısacık kitaplar olmalarına karşın bana yüzlerce sayfa okumuş kadar büyük bir haz veriyor. Bu durum yazarın ustalığından kaynaklanıyor. Gerek resim yapıyormuş gibi büyük bir doğallıkla kullandığı tasvirler gerekse karakterlerin iç dünyalarını anlamamızı sağlayan psikolojik tahlillerle kurguyu bize adeta yaşatıyor. Yazar bu kitapta, “Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.” (s.45) mesajını verir. Ayrıca, “Zamanın çoktan sildiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan?” (s.39) düşüncesini sorgulatır. “Her şeyi hazır bulmuş, kaderini hiçbir biçimde kendisi belirlememiş biri” (s.17) olan ana karakter Irene, avukat kocası ve iki çocuğuyla birlikte sıradan hayatını yaşarken bir piyanistle tanışır. Ve kocasını aslında kendisi için herhangi bir anlam ifade etmeyen bu adamla aldatmaya başlar. En büyük korkusu durumun birileri tarafından fark edilmesidir. Sonunda bu gerçekleşir. Piyanistin eski sevgilisi olduğunu söyleyen bir kadın Irene’ye şantaj yapmaya başlar. Irene korkudan nefes alamaz hale gelir. Elinde avucunda ne varsa susması karşılığında kadına verir ama kadının şantajlarının ardı arkası kesilmez. Sahip olduğu hayatın değerini nihayet anlamıştır. Ama her şey elinden kayıp gitmek üzeredir.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,5bin okunma
4.711 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.