Durup dururken yazı yazmıyor insan.
Yazmak için bir derdinin olması lazım, normal olarak yaşamı sürdüremediğin için yazı yazıyorsun, bir yenilgiden sonra yazıyorsun..
Latife Tekin
Yansıma
Parlıyor loş odanın içinde
Kan çanağına dönmüş gözler
Acımasız ve vahşice
Ayırmıyor üstünden bakışını
Hareket etmeye çalışsan da yok fayda
Yaklaşıyor yavaşça
Bir karaltıdan ibaret
Bulanıklaşıyor yaklaştıkça
Sıcaklık yayıyor etrafına
Yanıyor tenin usulca
Kapatıyorsun gözlerini sıkıca
İlerleyişini durdurmak amacıyla
Açılınca gözlerin yok hiçbir şey
Ayna ve benliğinden başka
Gittiğim her yerden az evvel çıkmış gibiyim
Nereye bakarsam bakayım bulamıyorum kendimi
Olduğum hiçbir yerde değilmişim gibi geliyor
Olmadığım her yerde de varmışım gibi…
Başkalarının bizim hakkımızda anlattığı hikayeler ve insanın kendi hakkında anlattığı hikayeler: Hangisi gerçeğe daha yakındır? Kendi anlattıklarımızın doğruluğu o kadar kesin midir?