Parayı düşünen zenginler varsa gerçekten, bu onların hasta olduğunu gösterir, hiç gereksinmesi yokken aritmetik klostrofobisine kapılan sapıklardır onlar.
Artık ne boşluğun ne ölümün anlamı beni ilgilendirmiyordu, insandaki kötülüğün bir nedeni var mıdır, gibi sorular umurumda bile değildi, şimdiye kadar kendime sorduğum tüm sorular uçup gitmişti..
İstatistiki bilgiler, tablolar, kanıtlı ve haklı eleştirilerle dolu araştırmalar bütünü.. Özü ise şu: Eğitim artık ekonomidir !
Çin’deki maden kazalarında ölümlerin 2005’ten sonra nasıl ve neden düşüşe geçtiği bir buluşun değil bir hak aramamın sonucuymuş. Çok etkilendim.
Pisa verilerine göre ödev sayısı arttıkça bütün OECD ülkelerinde
2014 yılının Aralık ayında yapılan eğitim şurasında Osmanlıca görüşüldü ama fen, matematik ya da okuduğunu anlamada niçin 12 yıldır ilk 40’a giremediğimiz tartışılmadı.
Eğitimin en büyük sorunu da işte bu.
Veri olmadan reform yapmak.
Devletin geliri halktan toplanan vergiden değil petrolden geldiğinde devletin de halka bir diyet borcu olmuyor ve yöneticiler otoriterleşme yolunu seçiyor. Vergi olmayınca ne halkın temsili ne de demokratik baskı oluşuyor.
Koca Ortadoğu coğrafyasında tek bir demokrasinin olmaması bu durumu doğruluyor.
Ortadoğu ülkeleri 1988’de 40 milyar doları silaha yatırırken 2013 yılında bu oran 120 milyar dolara çıkmış. Ortadoğu ülkelerinin askeri harcaması çeyrek asırda üç kat artmış!
Hiçbir yerde Ortadoğu’da olduğu kadar ölümcül bir bataklık yok. Çocuk, yaşlı, kadın demeden, bayram, kutsal mekan demeden her gün yüzlerce insan bu bölgede vahşice katlediliyor.
Resmi verilere göre okulunda 5000’den fazla kitabı olan öğrenci oranı bizde %1. Bu oran Güney Kore ‘de %92. Dünya ortalaması ise %32. Özetle, evde ve okulda kitap olmadan çocuklarını eğiten belki de tek ülkeyiz!!
Büyük canilerin yaşamlarını okurken şaşırmamaya alışmıştım, gündüz bir halkın tümünü kıyımdan geçiren katiller, akşam saksıdaki çiçeklerini suluyor, yuvasından düşen bir kuş için gözyaşı döküyordu.