Bilmiyorlar mı ki, kullarının tövbesini kabul eden Allah’tır, sadakaları kabul eden de O’dur. Şüphesiz Allah tövbe kapısını alabildiğine açık tutmaktadır, rahmetiyle her şeyi kuşatmaktadır.
...
Aradan geçen süre yalnızca birkaç ay olduğu hâlde, Momo'ya sanki çok uzun zaman geçmiş gibi geliyordu. Çünkü gerçek zamanı ne bir saat ne de bir takvim ölçebilirdi. Böyle bir yalnızlığı anlatacak sözleri bulmak da aslında çok güçtür.
...
Düşmanlarımıza platonik bir aşk mı besliyoruz?
Sizler onlara gizliden gizliye bir sevgi besliyorsunuz.
Mümtehine Sûresi 1.
Müslümanlık bedel ister. Bu bedel kimi zaman candan, kimi zaman canandan vazgeçmeyi isteyebilir.
Bu bedel, en yakınlarına en uzak olmanı isteyebilir. Sevdiklerini sevmemeni isteyebilir.
Bir Müslüman, açık bir şekilde
Gazze’de çocuklar ölürken, kadınların iffeti çiğnenirken sessiz kalmak zulme ortak olmaktır. Allahumme ya Mumtakim! Bu siyonistlere müslümanların elleriyle öyle acılar yaşatki yetim kalan bütün yavruların, evladına ağlayan bütün anaların yürekleri rahatlasın.
•İhsan Şenocak
...Bir yerde uzun zaman kaldığınızda, dünyanın ne kadar büyük ve uçsuz bucaksız olduğunu unutuyordunuz. O enlem ve boylamların uzunluğunu algılayamıyordunuz. Kendi içimizdeki uçsuz bucaksızlığı da algılayamadığımız gibi, diye düşündü Nora.
...
"Ama Volts'un zaten ölmüş olduğunu bildiğiniz bir hayata beni neden gönderdiğinizi hâlâ anlayabilmiş değilim. Söyleyebilirdiniz. Kötü bir kedi sahibi olmadığımı söyleseniz yeterdi. Neden söylemediniz?"
"Çünkü Nora, bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır."
"Çok acımasızca."
...
"Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz? Üstelik dışarı çıkmanızı sağlayacak birçok yol olduğunu da biliyorsunuz çünkü labirentten çıkmayı başarmış, dışarıda gülüşüp oynayan insanların seslerini duyuyorsunuz. Çalı çitlerin arasından arada bir görüyorsunuz onları. Yaprakların arasından gelip geçen şekiller halinde. Öyle mutlu görünüyorlar ki onlara değil, bu işi onlar gibi yapamadığınız için kendinize kızgınsınız. Oldu mu hiç? Yoksa bu labirentte kalan bir tek ben miyim?