“Ey şu iğrenç şehrin, karanlıklar içinde yaşayan, bir telaş sefalete doğru koşan, yalan dolan öğütler veren ve ahmakça sözler eden halkı… Ne zamana kadar yaşamın pisliğine katlanacak, onun bahçelerinden uzakta duracaksınız? Doğanın güzelliklerinin ipek elbisesi senin için dikilmişken, neden kıt düşüncelerin hırpani cübbesi içinde geziyorsun?