Sabahattin Ali

Kürk Mantolu Madonna yazarı
Yazar
Çevirmen
8.9/10
362bin Kişi
1,6milyon
Okunma
45,3bin
Beğeni
938bin
Görüntülenme

Sabahattin Ali Gönderileri

Sabahattin Ali kitaplarını, Sabahattin Ali sözleri ve alıntılarını, Sabahattin Ali yazarlarını, Sabahattin Ali yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milletin bağrında asırlardan beri biriken kurtuluş emellerinin meydana çıkmasına vesile olduktan sonra, halkın bu radikal temayüllerinden evvela kendisi korkup iktidarın kucağına sığınan Demokrat Parti de, Amerikan bankerlerine şirin görünmek için takla atmaya başladı. Bütün dünyada halk düşmanı zümrelerin halkın iradesini kullanması tehlikesine karşı başvurdukları köhne çareye iktidar partisiyle birlikte sarıldı.
Halbuki memleketin iktisadî temelleri kökünden sarsılmıştı, umumî sefalet, baştakilerin kör gözlerine bile batacak bir mahiyet almış ve bütün yabancı dostlara rağmen endişelerini arttırmağa başlamıştı. Kafaları millî bir çerçeve içinde kalkınma çareleri arayıp bulamayacak kadar zayıf olan ve milletten bu yolda hiçbir yardım görmeyeceklerini pekâlâ bilen bu adamlar, bütün ümitlerini, dışardaki dostlarının himmetine bağlamışlardı.
Reklam
İngiliz lordları içecek şarap bulamazken, bizimkiler kokteyl partilerde sel gibi viski dağıttılar; halk veremden kırılırken, İngiliz Kralı bir Aksaraylı hemşerimiz kadar gıda almıyor diye sıkılmadan yalan söylediler; köylümüzün dörtte üçü inlerde, kovuklarda, kerpiç kulübelerde hayvanlarıyla birlikte yaşarken, yabancıların geçtiği tren yolu boylarına göstermelik modern köyler yaptılar. Millet kilosu iki buçuk liradan pirinç bulamazken, devlet kesesinden besledikleri bir lokantada yabancılara iki liraya lüks yemekler yedirdiler.
Amerika ve İngiltere’deki mürteci mahfiller ise, bu komediyi desteklemeyi, Yakın ve Orta Şarktaki hakimiyet emellerine uygun buluyorlar ve kendilerine “kayıtsız şartsız” itaat edecek bir zümrenin Türkiye’de iktidarı muhafaza etmesini istiyorlardı. Bunun için, bizim gazete ve radyoların yalanlarını onlar da kendi milletlerine ulaştırdılar, ana karakteri “halk düşmanı” olan bir iktidarı, demokrasi diye desteklemekten çekinmediler. Bizimkiler de onların gözünü daha iyi boyamak için himmette kusur etmediler.
Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çı­kan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Fakat iktidardakilerin bütün mukadderatlarını bağladıkları bu yabancı memleketlerin halk efkârı bizdeki gibi boğulmuş ve yıldırılmış olmadığından, kendimizi onlara şirin göstermek lazımdı. Derhal bir demokrasi komedyası başladı. Her şey eski tas, eski hamam olduğu ve halk kütleleri siyasî ve iktisadî hak ve hürriyetlerden tamamen mahrum edildiği halde, “çok partili demokrasi” diye bir teranedir tutturdular. Söylediklerine ne kendileri, ne halk kütleleri, ne de hatta dalkavukluk ettikleri devletler inanıyorlardı. Fakat akıllarınca zevahir kurtarılmış oluyordu.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.