Özlem Akbaş

224 syf.
·
Puan vermedi
Detroit şehrinin Beagley Caddesi'nde oturan küçük Abner Shutt " Sokağın aşağısında bir adam var, atsız yürüyen bir araba yaptığını söylüyor." diye seslenir romanın daha ilk başında annesine. Bu adam Henry Ford'un ta kendisidir. Henry Ford, 1890'larda ilk otomobillerden birini yapar. Kısa sürede, Ford Company'i kurarak, dünyanın ilk milyarderlerinden biri olur. Seri üretimin öncüsü olduğu gibi en yüksek günlük ücreti veren işveren olarak da tarihe geçer.1913-14 yıllarında "Amerikan işçisinin can dostu" olarak görülür. Sanayi Kralı'nda , Ford ailesi ile Shutt ailesinin hikâyesini anlatır, Sinclair. Küçük Abner Shutt'ın Henry Ford ile ilk karşılaşması ile açılan hikâye, Ford Motor Company'de işe girmesiyle devam eder.Shutt ailesinin üç kuşağının kaderini Ford Motor Company'deki inişler çıkışlar, değişimler belirler. Henry Ford'un yükselişiyle birlikte, değişen şartlara uyum sağlama refleksinin, Amerikan işçi sınıfını nasıl etkilediğini Shutt ailesi üzerinden görürüz. Sanayi Kralı'nda , Fordizm sert bir şekilde eleştiriliyor. Sanayi Kralı'nda anlatılanları sevdim, anlatılış biçimini sevmedim.Karakterlerin derinleştirilmediğini düşündüm. Anlatıcının tüm olanlara, olacaklara hakim olduğunu roman boyunca çok net hissetmek rahatsız etti beni.
Sanayi Kralı
Sanayi KralıUpton Sinclair · YORDAM KİTAP · 074 okunma
Reklam
576 syf.
·
Puan vermedi
Paçinko; Japonya kökenli, mekanik oyun türü demekmiş.Batı'daki slot makinelerinin muadili gibi de düşünülebilir. Paçinko işletmeleri, II.Dünya Savaşı sonrası Japon yakuza çeteleri ya da ikinci sınıf vatandaş olarak görülen Koreliler tarafından işletilmiş. 1900'lerin başında, Koreli engelli bir balıkçının kızı olan Sunja, sevgi dolu bir ortamda  büyür.Babasının ölümü sonrası annesi ile yalnız kalan Sunja, karşısına çıkan yabancı bir adam ( Hansu)  tarafından kandırılır.Adamın evli çıkması üzerine, hamileliği nedeniyle ailesini utandırmak istemeyen Sunja, iyi kalpli, genç din adamı İsak ile evlenmeyi ve Japonya'ya gitmeyi kabul eder. Başlangıçta, Kore'deki Japon işgalinin günlük yaşama etkilerini,  Sunja'nın Japonya'ya göçüyle birlikte ise  Japonya'da Koreli göçmen olmayı odağına alıyor hikâye. Japonya'nın işgalci yüzünü görmek açısından önemli bir anlatı Paçinko. Sunja'nın Kore'de başlayan, Japonya'ya taşınan hikâyesi dört nesil aile hikâyesine dönüşüyor. Göçmen olmak, öteki olmak üzerine çok şey söylüyor Min Jin Lee, bize. Romanın kadın karakterlerini çok güçlü buldum.
Paçinko
PaçinkoMin Jin Lee · Epsilon Yayınevi · 2022243 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir Dava'nın başkarakteri Aslı, evli, çocuklu,  Amerika'ya yerleşmiş bir akademisyendir.Amiral babasının tutuklandığını duyunca, ülkeye döner. Yakın dönem ülke tarihimize damgasını vurmuş Ergenekon ya da Balyoz Davaları'nı  (daha çok Balyoz) net bir şekilde düşündüren bir davanın içinde buluyoruz kendimizi. Ayhan Geçgin, "Bir Dava" ile Kafka'nın "Dava"sı  arasında metinlerarası bir ilişki kuruyor. Söz konusu "Dava"nın  siyasal nedenlerinden çok, davanın hukukla ya da hukuksuzlukla olan ilişkisine odaklanıyor yazar.Siyasal iktidarın, dava yaratmadaki özel çabasına, delil üretme kapasitesine, medyanın kokuşmuşluğuna dikkat çekiyor. Ayhan Geçgin kitaplarında ilk kez bir kadın başkarakter ile karşılaştım.Türkiye'ye bu denli yabancı olmasını garipsedim Aslı'nın.Hikâyeye Aslı'nın eski arkadaşı Mehmet ile  ilişkisi de ekleniyor. Mehmet'in Kürt kimliğine yapılan vurgu, yazarın taraf değilim mesajı mı bilemedim.Yazardan, Son Adım'dan sonra  Bir Dava'yı okumak çok ilginç oldu.Hâlen aydınlığa kavuşmamış, tartışma dolu ülkemiz tarihinden bir döneme, davaya  odaklanmak çok cesur bir davranış.Kime karşı yapılırsa yapılsın, adaletsizliğe, hukuksuzluğa karşı durmak esas olmalı.Bir Dava'nın, bazı kesimleri rahatsız etmiş olabileceğini düşünüyorum.
Bir Dava
Bir DavaAyhan Geçgin · Metis Yayıncılık · 2019148 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
212 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Babamın Bağlaması, Kemal Varol'un üçlemesinin son romanı. Benim için, Ucunda Ölüm Var'ın yeri kesinlikle ayrı, öncelikle bunu belirtmeliyim.Ağıtçı Kadın, asla unutamayacağım bir karakter. Âşıklar Bayramı'nda Heves Ali bağlamasını oğlu Yusuf'a teslim eder ve Arguvan'a gömülmesini vasiyet eder. Yusuf, üçlemenin son kitabında, babasının tabutu, bağlaması ve eski bavuluyla, Arguvan'a doğru yola çıkar. Bu yolculuk sırasında Yusuf, sadece babası ile değil kendisiyle de bir hesaplaşmaya, yüzleşmeye girişir.Aslında babasına ne kadar çok benzediğini de keşfeder. Kemal Varol'un dilini, anlattıklarını seviyorum.
Babamın Bağlaması
Babamın BağlamasıKemal Varol · Everest Yayınları · 2022951 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Orhan Duru'nun öyküleri ile uzun yıllar önce, Ada Yayınları tarafından yayımlanan Yoksullar Geliyor kitabı ile tanışmıştım.Türk Alman Kitabevini'nin indirimli kitaplar için ayırdığı sepetini karıştırırken bulmuştum. O zamanlar romana daha yakındım. Yıllar sonra, Orhan Duru öykülerini kronolojik olarak okuyayım dedim. Bırakılmış Biri, 1959 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı, Orhan Duru'nun.Orhan Duru'yu anınca Özlü kardeşler de gelir aklıma hep. Orhan Duru, bilimkurgunun temsilcisi olması yanında , science-fiction'ı dilimize bilimkurgu olarak çevirerek isim babası olur bu terimin. Orhan Duru, 1950 kuşağı öykücüleri arasındadır. Bırakılmış Biri'ndeki öykülerin pek çoğunu Urfa'da veterinerlik yaparken yazmış.Orhan Duru öykücülüğünü tanıma adına başlangıç oldu kitap benim için.Öyküleri içselleştiremedim.Biraz da karanlık buldum.
Bırakılmış Biri
Bırakılmış BiriOrhan Duru · Yapı Kredi Yayınları · 201974 okunma
Reklam
Reklam
3.608 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.