Duygular, enerji , ışık….
Yine, yeni, yeniden….
Aynı, temelden yazılan , aynı felsefeden dünyaya yayılan bi ışık.
Rezonans halinde , ne olur…???
Kapasitif ve endüktif sistem elemanlarına ait gerilimler yükselir.
Yanii..;
Bizler, aralıksız olarak yayın halindeyiz. Olumlu ve olumsuz düşüncelerimizle sürekli olarak rezonans alanımızı programlıyoruz .Rezonans alanımız sürekli olarak titreşimlerle bu enerjileri kendine çeker… ( bu kitabın , reel bakış açısı… yemişim “ reel bakış açısını” şimdi benim , bakış açımı yazacağım.)
Kitabın en hoşuma giden, diğer kitaplardan ayıran özelliği , bi sayfası , yerinde olmak istediğiniz ünlüyü , ortak yönlerinizi yazın , sayfası oldu.
Kimi yazdım….???
“Güler Sabancı” onun yerinde olabilirdim, yakınlık hissettiğim .
( Bir ayım , kaldı.. “Hukuk fakültesi ve Psikoloji çift anadal yaparak” şu okulları kazanıp ,
başladıktan sonra, ikinci adım Kapadokya da benzin istasyonu açacağım,
üçüncü adım, buraya üye olduktan sonra kafamda canlanan bi kitapçı açacağım İnşaallah..)
Bi , Güler Sabancı olamasam da, hedeflerime tek tek ulaşacağım İnşaallah.
Neden, onun gibi olamam ,
Onun kadar ilkeli ve salt bi kişilik değilim. Muhtemelen, onun yerinde olsaydım …sol yanımda ki acılardan her akşam Viski ile “rezonans” bi yakınlık kurup,
Bugatti arabamla son hız duvara çarparak ,
etkileşim içinde olabilirdim.
Yurtdışında filan eğitim görmüş olurdum, bu arabesk kafaları değiştirmiş te olabilirdim.
Aslında, net bi şekilde yine Mevlana ‘nın felsefesine geliyor, bi yuvarlak içinde , net olarak değerlendirirsek.
Birde, bu hedefleri mutlaka kaleme alın diyor.
Çok mantıklı.
Önce yazdım, sonra hayata geçirdim.
Okunmalı mı, evet… yapabilirmiyiz ( Allah’ın izniyle, İnşaallah) evet…
Başardık , başarıyoruz ve başaracağız… adım adım , adımlarımız bu yönde…
Hayır , hayır düşünerek değil, tüm enerjimizle hissederek.