Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Ben şimdi ne okudum?" oldum kitabın arka kapağını kapadığımda... Deneyimli yazar Goethe, vermek istediği her coşkuyu, her duyguyu, her düşünceyi kitabın sonuna kadar okura net bir biçimde iletiyor. Yalın ve coşkulu bir tarz belirlediği romanında yazarımız, bize her sayfada Werther'in gözünden görebilmemiz ve empati kurabilmemiz için fırsat sağlıyor. Yazarın 1774 yılında sadece üç aylık sürede yazdığı bu roman, maalesef kendisinden okuduğum ilk eser olduğu gibi, Goethe'nin bu kitabı yazdığı dönemde kullandığı üslup daha önce hiç deneyimlemediğim gibiydi. Bunda Alman yazarın 1768 yılında Frankfurt'ta tanıştığı Pietizm akımının etkisi var bana göre... Kiliseye tepki olarak dinsel açıdan bir reform planlamayı hedefleyen Pietizm, kişisel duyguları ve derin insan sevgisini dini inanışın içine katar. İşte Goethe'nin üslubundaki coşkunluk ve Werther'in yaşadığı duygu değişimleri buradan gelmektedir. Kitabın, tamamen Goethe'nin yaşantısına dayandığı kanısındayım. Hem bir baloda tanıştığı Charlotte Buff adlı nişanlı genç kız olsun hem de 1824 yılında dostuna yazdığı mektuptaki "Beni çok etkileyen kişisel durumlardan doğdu Werther! Yaşamış, sevmiş ve çok acı çekmiştim." anekdotu, dediğim durumu kanıtlar. "Genç Werther'in Acıları" yazıldığı dönemde büyük ilgi gören, gençleri etkileyen, intiharları bir hayli arttıran ve Werther'in giydikleriyle ülkede modayı değiştiren bir romandı. Kitabın 18. yüzyıl Almanya'sının edebiyatındaki ilk mektup-roman olma özelliğini taşıdığını da belirteyim. Üç bölümden oluşan romanda ilk iki bölüm, Werther'in hayali arkadaşı olan Wilhelm'e yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor. Son bölümde ise romanın anlatıcısı devreye giriyor ve kanıt olarak sunduğu notlarla Werther'in intiharına kadar giden süreci anlatıyor. Ana kahramanımız Werther, bir baloda tanıştığı Lotte'ye her geçen gğn karşı konulamaz bir çekim hisseder. Ancak Lotte, Albert ile nişanlıdır ve evleneceklerdir. Werther tüm bunlara ve Albert'in kendisine kibar davranmasına rağmen Lotte'ye olan coşkun sevdasından vazgeçmez. İçinde olan doğa ve yaşam sevgisi gün be gün söner ve yerini Lotte sevdasına bırakır. Bu durum, Werther'i Lotte konusunda boşa kürek çekmeye iter ve zihnini karanlık duygular doldurur. Son noktaya geldiğinde ise, Lotte için kendi hayatından bile vazgeçecek bir zihin yapısındadır. Tabii Goethe cümleleriyle olaylar daha bir etkileyici oluyor. Werther ömrü hayatında sadece Lotte'ye hissettiği karanlık ve tutkulu aşk yüzünden mi öldü? Yoksa ölümünde sınır tanımayan ve onun için giderek daha tehlikeli olan hayal gücünün parmağı mı vardı? Kitaptan çıkarılacak asıl tartışma buydu, iki tarafa da gidip geliyorum şahsen!
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Can Yayınları · 2020121,2bin okunma
·
1.610 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.