Gönderi

266 syf.
·
Puan vermedi
Sanki Cesur Bir Dünya
Kitabı bitirir bitirmez kendimize soracağımız ilk soru şudur sanırım: Eseri hangi pencereden eleştirmeliyiz. "Ütopya mı? Distopya mı?" Eseri okuyan birçok kişi gibi ben de bu ikilemi yaşadım. Sonsuz mutluluk vaadetmesi dolayısıyla ütopya atmosferi oluşturan kitap; tabular, baskılar ve kısıtlamalar düşünüldüğünde ise tipik bir distopya örneği. Arafta bırakan bir durum kesinlikle ((: Ya da distopyasını yaratan bir ütopya mı demeliyiz? Nitel değil de nicel analiz bana şu sonuçları veriyor: %51 Distopya, %49 Ütopya.. Henry Ford'un (Ford markası kurucusu) üretime yeni bir bakış açısı getirmesinden (seri üretim bandı) oldukça etkilenen Huxley, kitabını bu yaklaşım ile ele alıyor. Üretime pozitif ivme kazandıran bu atılım, insanları anbean robotlaşmaya götürmektedir. Buna ek olarak, eserin yazıldığı dönemi baz aldığımızda; alkol tüketimi de sanayileşmedeki etkinin paralelinde seyretmektedir. Hazcı ve sorgulamayan toplumun referans olarak alındığı dünyada Huxley, çok güzel bir görüntüyü kadrajına almıştır. Yurttaşlarını 5 sınıf içerisinde ele alan bu toplum, ihtiyaca göre birey üretimi yapmaktadır. Evet yanlış duymadınız "üretim" yapmaktadır. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde de olduğu gibi sınıflara ayrılmış bir piramidi gözümüzde canlandırırsak, bu piramidin çatısından tabanına doğru sıralamayı kitap için şu şekilde yapabiliriz: "Alfa>Beta>Gama>Delta>Epsilon" Aile kavramının tamamen yok sayıldığı ve hatta aileye dair değerlerin ayıplandığı; anne, baba, karı ve koca gibi yakınlık belirten samimi sözcüklerin, müstehcen ve argo sayıldığı bir dünya düşünün... "Aile mi? O da ne?" "Herkes, herkes içindir!" Yalnız aile değil tabii ki.. Doğa sevgisi gibi "ÜCRET" istemeyen bir olguda bu dünyaca yok sayılmaktadır. Peki doğuştan içgüdüsel olarak programlanan bu değerler elimizden nasıl oluyor da alınıyor? Tabii ki kuluçkalama merkezinde kullanılan şartlandırma ve hipnopedya yöntemleriyle. Bireye (pardon birey demişim, insana ((: ) yüklenmek istenen fiziki ve biyolojik vasıflar talep edilen sınıfın özelliklerine göre zerk edilmekte ve bağlı bulunacağı sınıfın özellikleri ise, bilinçaltına gönderilen mesajlar vasıtasıyla usul usul kazandırılmaktadır. Her şey çok güzel değil mi? Peki, anarşinin besin kaynağı olan mutsuzluk duygusu nasıl bastırılıyor dersiniz? Tabii ki, "Kısa Soma Nigth Blue ile ((: -yok ya Instagram, Facebook, Twitter falan demedim- "Sisteme karşı çıkmaktansa aklını tatile çıkar akıllım(!) (((:" Mutluluk her şey midir peki? Mutsuzluk da bizi biz yapan bir değer değil midir? Ya da şöyle mi sormalıydık: Özgür ama vahşi bir toplumda mı yaşamak isterdik. Yoksa, tutsak ama modern bir uygarlıkta mı? "Ortası yok mu kardeşim bunların?" dediğinizi duyar gibiyim ((: Huxley de bizim gibi düşünmüş olacak ki bu şekilde hicivlerle dolu bir ütopya, alttan alta methiyelerle süslediği bir distopya inşa etmiştir. Özetle, herkesin sorgulacıyı kimliğinin gün yüzüne çıkmasına vesile olacak bu bilim kurgu klasiğini tüm arkadaşlarıma tavsiye ediyorum. Okuyun, düşünün ve sorgulayın efenim ((: Saygılarımla..
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,7bin okunma
··
13,8bin görüntüleme
Sıla okurunun profil resmi
Okurken çokça bugünle bağdaş kurmuştum.Siz de yorumunuzda değinmişsiniz:)
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.