Yorum

Aydın Nasuh isimli okurun asıl gönderisini gör
Aydın Nasuh okurunun profil resmi
Yazının devamı da çarpıcı saptamalar içeriyor. " Söylencelerde ve mitlerde kadınların, dişilik güçleriyle erkekler için bir tehdit oluşturan büyücüler ve cadılar olarak görülmesinin nedeni de bu gerçektir. Eşcinselin kadın korkusu da, an­nesiyle olan bağlarını bir türlü koparamamasından kay­naklanmaktadır. Eşcinsel için bir kadınla duygusal ilişki­ye girmek, kendisini sevebilecek kollarda bir kez daha yatabilmek anlamına gelir, ancak aynı zamanda o kollar, onu kısmen tutsak eden bir hapishanedir de. Bu korku, hemen her erkeğin içinde bulunankorkunun, çok abartılı bir biçimidir; hangimiz çocukluğumuzda bizi bağlayan bağlardan tam anlamıyla kurtulabildiğimizi söyleyebili­riz? Pek çok erkek, kafasında, karısıyla olan ilişkileri ko­nusunda egemenlik kurnaktan boyun eğmeye, kararlı bir koruyuculuktan bir çocuk gibi korunma gereksemesine kadar değişen imgeler yaratırlar. Karıları da kendileri de bilirler ki, bu özgül değişikliğin, onların birlikteliklerinin cinsel yönüyle ilgisi yoktur.
Metin T. okurunun profil resmi
Bu konuda yani erkek eşcinselliğinde ikna edici bir görüş yok henüz. Bir de kadın eşcinselliği var. Bu konudaki görüşü nedir yazarın acaba? Benzer bir analoji değildir herhalde. Bu konuya geldiğinde aktarırsan sevinirim. Sağlıcakla
Aydın Nasuh okurunun profil resmi
İkna edici görüş kısmına katılmıyorum zira çok fazla ektenin bir arada olduğu ve buna göre görüşlerin de farklılaştığı görülüyor. Tabii ki bunlar bilimsel bir kanıt netliğinde kabul görmesi beklenemez. Ama belli araştırmaların sonuçları ile varılmış kanılar oldukça anlaşılabilir. Kadın eşcinselliğine gelince o daha önce yer alan bir konuydu. Orada da annenin etkinliği çok açıkça görülüyor. Anne bakımından ve ilgisinden yoksun kız özdeşleşebileceği birini arıyor. Kadın kimliğini oluşturmakta karmaşa yaşıyor.. şu alıntı oldukça dikkat çekici. "Bundan dolayı erkek eşcinselliği, kadın eşcinselliğin­ de olduğu gibi, özdeşleşmek için kendi cinsinden Bir ör­nek bulamaması nedeniyle oluşan bir olgunlaşmamışlık durumu olarak düşünülebilir."
Metin T. okurunun profil resmi
Bu konular tam olarak aydınlatılamamasına karşın biyolojik faktörlerin gözardı edilemeyecek denli rol oynadığı gözlemlenmiştir. Eğer biyolojik faktörün de belirleyiciler arasında olduğu %100 doğrulanırsa ve eğer kutsal kitapların içinde bu ilişkiler yasak kılınmışlarsa, tek tanrılı dinler konuyu nasıl çözerler merak ediyorum.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.