Seçimlerimizi şartlanmalar sonucu yaptığımızda, başkasını memnun etmek için yaşadığımızdaki bu tutum, sevgi objesinin kendisi ya da sevgi objesinin sevgisini kaybetme korkularımızdan kaynaklanır ve bir süre sonra can sıkıntısı, durgunluk ve bir türlü giderilemeyen boşluk duygusu ve anlamsızlık yaşayabilir insan.
Bir toplumda en hayran olunan ve en iğrenilen tiplere baktığımızda, başka bulgular üzerinden nadiren görebildiğimiz bir şekilde, ortalama bir insanın kendisinden beklentilerini ve kendisi için yeşerttiği umutları görebiliriz.
Düşünceler tahıl gibidir ve bilinç ambardır. Değirmenci olarak bizim görevimiz bu tahıllar arasındaki kötüleri ayıklamak ve hayatta kalabilmemiz için bize iyi unu ve ekmeği sağlayacak olanları ambara almaktır.
Tanrı’nın insanların ruhuna işlediği ve vücudunun mahvettiği o faydayı yeniden ortaya çıkarmak için insanın kendi üstüne eğilmesi ve ruhunun her köşesini araması gerekir.(De Virginitate 12)
Özgürlük, seçeneklerin arasından seçim yapabilmek bilincine ve hakkına sahip olmak demektir. Farkında olamadıklarımızı seçmemiz olanak dışıdır. Özgür bir insan olmak önemliyse, o zaman farkına varmak gerçekten önemlidir.... Özgürlüğün ne demek olduğunu anlamış biri, olayların ve o olayların sonucu olan duyguların esiri olmayacaktır.