.. günler geçer ve çalışır şafağın değirmeni
kim bilebilir ki kim neyi eskittiğini
ben ne kadar önemserdim kendimi hay allah
sen ne kadar kumraldın aynalarda hay allah
temmuz bu işe göredir bana kalırsa
..
gel bağışlayalım birbirimizi…”
/ turgut uyar
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...”
/ ahmed arif
“ Kulak misafiri oldum, resimlerinizi verirken hep salona asmalarını rica ediyorsunuz.Neden? “ diye soran bir gazeteciyi şöyle cevapladı ayaküstü Celile;
“ Sadece nü olanlarla ilgili uyarıda bulunuyorum.Çünkü, evlerine ziyarete gittiğimde, nülerimi salonda görmüyorum.Nereye astıklarını sorunca hepsinin cevabı aynı oluyor: Yatak odası.Hepsinin gerekçesi de aynı:Ayıp.Sizce, bir hamam tablosu giyinik çizilebilir mi? Resmin ayıbı olmaz beyefendi.Üzerine konuştuğumuz konu sanat.Sizce de öyle değil mi?