e

Edebiyat & Roman

193 yeni gönderi · 391 üye
Kafka’nın Hastalığı
“Kafka yıllardır vejetaryen besleniyordu. Bedeni için yapabileceği her şeyi yapmıştı: alkol almıyor, sigara kullanmıyor, zarar verebilecek her şeyden uzak duruyordu. Birkaç kliniğe yatarak hidrojen ve oksijen tedavisi görmüştü, her lokmayı neredeyse yüz kez çiğniyor, açık pencere önünde jimnastik yapıyor, perhizle yaşıyordu. Ama hastalık yine de musallat olmuştu. Hastalığını, günlüğünde sorduğu sorunun cevabı olarak değerlendiriyordu: ‘Ben, yaşamaya değer birimiyim?’ Bunun yanıtı, bedenine yazılmış bir karar, ne bulmak ve ne duymak istediği bir kanunun sert bir hatırlatmasıydı adeta. Veremin ortaya çıkması ise son bir uyarıydı. Hayatı yoluna girerse tüberkülozu yenecekti.”
O kadar doğru ki
“Yaşam bir ders kitabıdır.Önemli olan onu nasıl okuduğundur…”
Halil İbrahim Uçar
Halil İbrahim Uçar
Reklam
Franz Kafka’nın Dora’sı ve sefil hayatı
“Dora da kendisi gibi kaçmış, kendi hayatını yaşayabilmek için Doğu Polonya’daki Yahudi-Ortodoks ailesini terk etmişti. Baltık Denizi’nin Müritz Plajındaki bir Yahudi Çocuk Yurdunun mutfağında yardımcı eleman olarak çalıştığı sırada, bu kırk yaşındaki adamla yaz aylarında tanışmış ve ona aşık olmuştu. Dora’nın yanında huzur ve mutluluğa benzer bir şeyler yakalamıştı. Felice ya da Milena ile birlikteyken, sevgili ve eş olmayı her denediğinde, hayatı nasıl da mutsuz bir yön almıştı. İyilik perisi Dora, şimdi bedensel güçsüzlüğünü ona hissettirmemeye çalışıyor, gençliğine rağmen yine de anne ve kız kardeşi gibi yoldaşlık ediyordu. Şimdi Berlin’in Steglitz semtinde, Miquel Caddesi’ndeki sadece en gerekli eşyayla donatılmış bu perişan odada yaşıyorlardı. Odanın ortasında bir masa, etrafında iki sandalye vardı. Kapının yanı başındaki kömür sobasının uzun borusu tavana kadar uzanıyordu. Pencerenin önüne aşınmış bir kanepe, karşısındaki duvara da bir yatak konmuştu. Kırık dökük bir mutfak dolabı ve bir rafla tüm mobilyalar tamamlanmış oluyordu. Bulaşık tezgahı dışarıdaki holdeydi, holün sonunda da tuvalet vardı. Onları saran tüm yoksulluğa ve zor şartlara rağmen, Dora her şeyin düzeleceğinden emindi.”
Artık kimsenin gidenlerin arkasından bakacak zamanı yoktu.
Ben çok güçlü bi kızım diye her şeyin üstesinden gelmek zorunda değilim bunun üstesinden hiç gelesim yok..
'' İki şekilde yanılgıya düşeriz ; * Ya gerçek olmayan bir şeye inanırız, * Ya da gerçeğe inanmayı reddederiz. ( Sören KIERKEGAARD )
Sayfa 27 - Koridor YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bazen arayıp buldukların değilde . Tesadüfen rastladıkların seni daha mutlu eder .
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Yüreğinde kusur olmasın ,gerisi önemli değil...
Merhabalar; Bu roman vücudunda kusura olan bir kızın intiharı ile başlıyor ve intiharın nedenini bize anlatmaya başlıyor. Duygu yüklü, acıklı, insanın içinde deprem etkisi yaratan bir roman hala etkisinden çıkamıyorum umarım en kısa sürede etkisi biter. Hayatta bir kez de olsa çoğu kişi ölümünü merak etmiştir acaba benim için üzülecekler mi
Kambur
KamburEsra Kahya · Osmangazi Belediyesi Yayınları · 2021235 okunma
Öyle zamanlar var ki, insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.