SEVGİLİ CANSEVER,
Ne güzel yolculuktu;
Ruhi Bey, Ahmet Abi, Yakup, Stefan, Hilmi Bey, Cemal, Bayan Sara ve diğerleri ile...
Bitti şimdilik. ..
Sizin ömür boyu şiir içinde yaşadığınız sarhoşluğu bir nebze olsun ben de yaşadım bu süreçte.
En bilinen şiiriniz Yerçekimli Karanfil'den öteye geçişim "Ne Gelir Elimizden İnsan Olmaktan Başka" ile olmuştu. Sonra canım 
Ayşe 'nin alıntılarını takip ederken sizi baştan sona keşfetme isteğim depreşti.
Yky, Sonrası Kalır ismi ile tüm şiirlerinizi bir araya toplamış. Beni yansıtmıyor diye hiç haz etmediğiniz ilk şiirler ve yayımlamadığınız son şiirleriniz de dahil. Hayatta olsaydınız bu durum sizin hiç hoşunuza gitmezdi sanırım. Ama biz okurlar için 40'lardan 80'lere şiirinizin gelişimini takip etmek adına çok iyi olmuş bu basım.
İlk cildi elime aldım, birkaç şiiri okudum ama olmayacağını anladım. Bölük pörçük bilgilerle olamazdı. Sizi etraflıca tanımadan , şiirde "derdinizin" ne olduğunu anlamadan sizi tam idrak edemeyecektim. Ben de önce 
A'dan Z'ye Edip Cansever kitabını okudum hayatınızı anlamak için. Sonra fikirlerinizi tanımak adına yıllarca çeşitli yerlerde yayımlanmış eleştirilerinizin, söyleşilerinizin,röportajlarınızın, mektuplarınızın derlendiği 
Şiiri Şiirle Ölçmek 'i okudum. İyi ki de bu şekilde okumuşum. Çok doyurucu bir okuma oldu. Bütün şiirlerinizi okumak isteyen herkese de bu şekilde okumalarını tavsiye ederim.
Ben, özellikle uzun şiirlerinizi okurken şair bunları yıllarca düşünüp bir oturuşta yazmış herhalde, derdim. Oysa siz nasıl da titiz , ilmek ilmek çalışmışsınız, bazen silip başa dönmüşsünüz. Kalabalık yerlerde insanları izlemiş, onları tanımak için sohbetler etmişsiniz. Balıkçılara, cenaze kaldırıcılara işin inceliklerini sorup öğrenmişsiniz.
#84556865
Ben,böyle ince fikirli bir insan çok sakin, içe kapanık olmalı derdim, oysa siz misafir ağırlamayı dost sohbetlerini, fikir alışverişlerini ama en çok da kendi şiirlerinizi anlatmayı çok severmişsiniz.
Ben, böyle şiirler yazan, yalnızlığı bu denli anlatan bir şair epey yorucu bir hayat yaşamış herhalde derdim. Oysa siz maddi anlamda hiç sıkıntı çekmemiş normal bir ailenin oğluymuşsunuz. Çok genç yaşta evlendiğiniz Mefharet Hanım ile ölene kadar (39 sene) evli kalan bir eş ve bir babaymışsınız.
ŞİİRLERİNİZ:
Sadece şiirle uğraşıp başka türle ilgilenmeyen ve bunu bir ömür sürdürüp başarılı olan nadir şairlerdensiniz.
"Şiirle düşünmek, yalnız buna inanırım."
Diyerek şiirde kuru duygunun yanı sıra fikri de sahip çıkmışsınız. Yeni bir ifade tarzı yaratmak istemiş, yaratmışsınız. Kendi adıma başarılı olduğunuza inanıyorum. Çünkü bazen tek bir şiiri bile defalarca okuduğum ve üzerine düşündüğüm hatta akıl danıştığım çok oldu. Bu durum hem ruhum hem de beynim için çok doyurucuydu.
" Yaşamayla düşünceyi birbirinden ayıramıyorum böylece evrenden, evrenle ilgisizliğe kadar kocaman bir sıkıntı oluyor şiirim."
Diyerek şiirlerinizdeki hakim ruh halini vurguluyorsunuz "sıkıntı". Bu kadar keyfi yerinde, normal gibi görünen bir adamın yaşama sıkıntısı, yaşama yorgunluğu... Bize de öyle sirayet ediyor ki... Ama olumsuz anlamda değil. Hani:
" Nasıl aşılabilir başkaca insanın karmaşıklığı " diyorsunuz ya, öyle. Anlamaya yaklaşmak için, sıkıntıya dayanmak için okuyoruz. Çünkü şiir bana göre bir tahammül etme biçimi.
Oltu'da askerlik yapan Erdal Öz'e yazdığınız mektupta:
"Sen de sıkıl Erdal, sıkıntının değerini bil. Herkes sıkılamaz." deyip gülümsetiyorsunuz bizi.
En sık kullandığınız ve çok güzel tanımladığınız "yalnızlık" tanımı hayatı yaşanabilir kılıyor gerçekten.
#84274508
Bir şiir kitabı nasıl güzel anlatılır bilmiyorum, tek bir şiir bile anlatılabilir mi? Onu da bilmiyorum. Ama siz kırk küsür senelik yazın hayatınızda kahramanlarınızla, anlattıklarınızla, sezdirdiklerinizle , susturduklarınızla, düşündürdüklerinizle koca bir evren yaratmıssınız.
Şiirlerinizde büyük bir çok seslilik, karmaşa ve uğultu hakim. Ama benim kafama iyi geliyor bu.
Şiirlerinizi okurken kaç öykü, roman, tiyatro, mektup okudum kimbilir. Metinler arasılık, bilinç akışı, monolog gibi modern teknikler, yeni bir söyleyiş, ritm... Aradığım her şey vardı.
Bir romanın iyi ve kötü olduğu az çok biliniyor ama şiire değer biçmek daha zor. O yüzden en büyük şair, en iyi şair tanımlarından sıkılırım ben. Ama emin olduğum bir şey var, okumaktan en keyif aldığım, ve sayı bakımından en çok sevdiğim şiirler size ait...
Artık bir güzelliğe baktığımda, bir duyguya daldığımda sizden üç beş dize anmamam mümkün değil.
Ruhunuz şad olsun, şiirde anlaşılmayı değil ama derdinizi anlatmayı çok istemişsiniz, bunu anlamaya çalışan okurlarınız var:)
··
5,2bin görüntüleme
Edip Cansever'in kişiliği, şiirleri ve şairliği üzerine okuduğum kitapları paylaşmak isterim. Çünkü onun hakkında okudukça şiirlerinin etkileri çoğalıyor ve yeni anlamlara bürünüyor. Okudukça eklemeye devam edeceğim.
A'dan Z'ye Edip Cansever
Şiiri Şiirle Ölçmek
Edip'in Lastik Topu
Gül Dönüyor Avucumda
Ölümü Gömdüm, Geliyorum
İki Satır, İki Satırdır~
Edip Cansever
Bu kaynaklarda Cansever'e bazı bölümlerde değinilmiş:
İkinci Yeni Olayı
Turgut Uyar, Edip Cansever
Çalakalem
Yazılanla Okunan
İkinci Yeni Savaşı
Şiirde Dün Yok Mu
Korkulu Ustalık
"Yeşil ipek gömleğinin yakası
Büyük zamana düşer.
Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
Fazla şiirden öldü Edip Cansever." (Cemal Süreya)
Bu incelemeyi İki Satır, İki Satırdır isimli kitap basılmadan yazmıştım. Edip Cansever'in kişiliği ve yaşantısının kişiliğine etkisi hakkında o kadar çok şey söylüyor ki bu mektuplar... Şimdi bu incelemedeki bazı yerleri yeniden yazabilir miydim? Hayır. Şairi ve şiirlerini daha iyi idrak etmek isteyen varsa mutlaka bu kitabı okumalı.
Edebiyat Dünyası- Edip Cansever (Edip Cansever ve Ahmet Oktay konuşuyor)
youtu.be/h0dn-QC8S-g
Önce Şiir Vardı Programı- Edip Cansever:
youtu.be/qv-8NCKZMTk
"Çiçek pasajının mermer masalarında notlar alırdım içimin enginliğinden. Şimdi doğayı seviyorum artık, Vartuhi ile Stepan gülümsüyor ben pasajdan geçerken. Armenak'ı görüyorum bazı bazı, iyice ihtiyarlamış altı yıl içinde. Tragedyalar yazıldığında ellisinde filandı galiba. Lüsin'le Diran'ı ikonlarda görüyorum, günlük kokuları içinde. Ve geçende Çağrılmayan Yakup'a rastladım Bankalar caddesinde, kuşkulu kuşkulu bakıp geçti yüzüme."İki Satır, İki Satırdır
Merhabalar! Emeğinize, yüreğinize sağlık. Akıcı, açıklayıcı, ilgi çekenve merak uyandıran bir inceleme olmuş. Hep bölük pörçük okumuştum Edip Cansever şiirlerini. Bundan sonra derli toplu okumak gerektiğini anladım. Tabi tavsiyeniz üzerine önce diğer kitap. Teşekkürler.
Ben de sizin gibiydim. Bölük pörçük biliyordum kimi şiirlerini. Ama şair belli bir bilinç ile yazmış. Gerçekten önce şairi tanıyınca ve kronolojik olarak okuyunca daha bir sevdim. Tecrübem başka bir Cansever hayranına faydalı olursa çok sevinirim.
Ne güzel oldu bunu görmem Cansever ‘in dünyasına adım atmadan önce okumam çok iyi oldu , kalemine sağlık onu ,şiirlerini ,ancak sen bu kadar güzel anlatabilirdin … 💕
Teşekkür ederim🌷 O çok sesli dünya seni bekliyor. Senin de o şiirlerin hakkını vereceğine eminim.
"Sen o karanfile eğilimsin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına verıyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele." Şiirler de böyle oldu sanırım bizim için. Karanfil sende artık... Daha çok açacaksın o kitabı dönüp dünüp duracaksın şiirlerinde...Beni de Cansever'e dokunduran güzel insan, begonyalar sarsın dört bir yanını...
kalemine sağlık .. iki kere okundum :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.