Gönderi

248 syf.
8/10 puan verdi
NURİLEŞ - (ME) METAFORU ÜZERİNE..
YARALISIN - ERDAL ÖZ // NURİLEŞ - (ME) METAFORU ÜZERİNE.. 1974 yılında yayınlanan Yaralısın romanı, bir yıl sonra 1975'te Orhan Kemal Roman Armağanı'nı almaya hak kazanan yazar- yayıncı olan Öz öykülerinde küçük çaplı olarak kurguladığı baskıdan başkaldıran insan modeli bu romanının temelini oluşturmaktadır. Özellikle Kanayan (1973)öykü kitabında geçen Güvercin ve Yorgunlar (1954-1958) öykü kitabında geçen Babamdı öyküsünün genişletilmiş halini yansıttığını söyleyebilirim. Her öykü tablonun çıtalarını oluşturuyorsa onu tamamlayıcı ise yazarın romanlarıdır yani çıtaların ortasındaki portreyi bize verir. Aile yaşamını ve dönemin siyasi yaşantısını ( 12 Mart- 3 genç fidan olayları) Öz karakter üzerinden değil de karakteri hissizleştiren onu bu dünyadan silinmesini sağlayan bir nesne yerine koymasıyla '' gerçekçi'' bir roman yaratmıştır. 18. yy'ın sonlarına doğru çıkan bu akım 'insanı' değerli kılmak yerine 'nesne' yi yapıtın odak noktasına almıştır. İnsan nesne gibi tepkisiz kalırken nesneler insanlara özgü niteliklerle süslenmiştir. Bu da romanı farklı bir noktaya sürüklemiştir. Baskıya karşı sessiz kalan insanın hissizleşmesi, insan yerine konulmaması sadece fiziksel değil psikolojik baskıyla yapılan her eylemin fert üzerinde denenerek toplum tarafından kabul görmesi suç değil katliamdır. İnsanlık katliamı.Yazar da tam o noktada ''Nurileşmek'' metaforunu kullanarak , kahramanına isim vermemesine rağmen ortada sergilenen bütün karakterleri Nuri olarak tanıtarak, kapalı kalmış baş eğen, sorgulamayan toplumu işaret etmiştir. Bu şekilde değerlendirmesinin sebebi ise okuyucuların kendilerini eleştirmelerini sağlarken, arada bıraktığı boşluklar ile insanları sorgulamaya yönlendirmektedir. Dönemin toplumsal- siyasi olaylarını aktarırken romanı iki sınıfa ayırmak gerekirse idari(yöneten) ve halk ( yönetilen) kesim arasındaki farkı Öz'ün yaşamından kesitleri incelediğimiz vakit anlamamız mümkün. Dönemin yaşantısı etrafında değerlendirirsek öznelin nesnele, amacın araca dönüştüğü tutumlar ardından bakmamız sağlanıyor. Özel hayatından kopan, sadece kitapları yaktığı için siyasi damga yiyen bir adamın gözlerinden geneli görmemiz sağlanıyor. En de önemlisi 'Nurileri' görerek Nurileşmemek.. Bilmiyorum diyerek , yaşanılanları kabullenmemek, benliğinden vazgeçmemek, uğruna mücadele etmek.. Sonuç mu kimliksiz bırakılan bir nesil, adının yıllar sonra tozlanacak sayfalarda yer edinecek gencecek fidanlar. Kendine ait olanı yabancıya zorla vermek durumda bırakılan, benliğini yitiren insanlar.. Erdal Öz'ün okuyuculara hissettirmek istediği sahnelerin her birini Kafka'nın aile yaşamında , babası ile olan iletişim sorununu baz aldığım zaman ortaya çıkan , dışlanmış ve baskı verici ortamdan kaçmak isteyen masum bir timsal yatarken, çektiği acıları, dile getiremeyişi, neden- sonuç kuramayışı, insanın kendi çıkmazına sürüklenişini zihinsel olarak Öz'ün karakterlerinde de görmek mümkün . Özellikle bu konuda okuma yapmak isterseniz de Kafka'nın Baba'ya Mektup kitabını Dönüşüm -Dava vs. diğer kitaplarından önce ya da eş zamanlı okumanızı tavsiye ederim. Hem Erdal Öz'ün 'Yaralısın' kitabındaki Nurileşmek metaforunu anlamlandırmanıza yardımcı olacaktır. Üslubu bakımından 'sen' (2. tekil kişi anlatıcıyı) anlatıcıyı kullanması ise okuyucunun duygulara daha iyi adapte olabilmesini bir nevi olayları kendi yaşantısıyla harmanlayabilmesi için tercih etmiştir. Açıkçası şunu söyleyebilirim ki 1. tekil kişi de bu rolü üstlenebilirdi ama bu seferde yaşanmışlıklar yalnızca karakter üzerinden anlaşılmaya devam ederdi. Bu yüzden Türkiye'de 'Sen' anlatıcının kullanıldığı en başarılı örneklerinden olduğunu söylemek yerinde olur. Erdal Öz'ün hayatına baktığımız zaman 1970'lerde belirli aralıklarla hapishaneye girdiğini ve işkence çektiğini görüyoruz. Kitabında ana karakterin önce fiziksel sonra zihinsel olarak işkence edilmesi, zamanda kaymalar- geriye dönüş ve bilinç akışı tekniğiyle ustalıkla yansıtırken, karakterin duygu durumunun ve zamanının belirsizliğinin nedenini ön plana çıkarmaktadır. Karakter neden mi kimliksizdir? Neden diğer insanlar birbirine çok benzemektedir ? Yozlaşmayı kabul etmeyen , kendi hür iradesini savunan kişinin , diğerlerine benzeme gayesi olmayanın problemidir silinmek ya da silinmemek. Evet şimdi size soruyorum sevgili okuyucular ''Bir insan bin insana bedel olabilir mi herkesleşerek ?'' Öz tam bu noktada karakterleri ön plana çıkartarak değil yaşantıları ortaya çıkartarak gerçekçiliğini- özünü koruyabilmiş, üslubu ve olayların gerçekçiliğini de geçmiş ya da gelecekte değil o dönem sınırları içinde çizmiştir. Kendinden sonraki nesillere bir amaç bırakabilmek için gerçek izlerden kareler sunan Öz bu sayede zamansızlığı- kalıcılığı yakalayabilmiştir. Yararlandığım Kitaplar: > Erdal Öz - Yaralısın > Erdal öz - Kanayan > Erdal Öz - Yorgunlar
Yaralısın
YaralısınErdal Öz · Can Yayınları · 20191,955 okunma
··
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.