Amin Maalouf'un kalemini çok beğenirim ama kitaplarının sonunda beni bir eksiklik hissiyatı kaplar. Bu kitapta da aynı hissiyatı yaşadım. Konu çok güzel, işleyiş harika ama son ''eee ne oldu şimdi'' dedirtiyor. Günümüzde giderek azaldığını düşündüğüm bir konuya parmak basıyor Maalouf. Eski dönemlerde özellikle Anadolu'da ''erkek çocuk'' daha bir sevinçle karşılanıyordu, hatta Doğu'da ''erkek çocuk'' dünyaya getiremeyen (!) annelerin üzerine kuma getirildiği, hepimizin malumu. Eğer bilim ''erkek çocuk'' dünyaya getirmenin yolunu ilaçla sağlasaydı ne olurdu sorusuyla çıkıyor bu kitap da. Dengenin bir kere daha ne kadar önemli olduğunu anlamış oldum. Dünyanın erkek çocukları kadar kız çocuklarına da ihtiyacı var. Aksi takdirde tek bir cinsiyetten çocuk meydana gelmesi, kısa süre içerisinde kıyametin meydana gelmesini sağlar. Kitap bir yerde düşüncemin değişmesini sağladı, diyelim ilaç sayesinde sadece erkek çocuklar meydana gelecek, bu durumda kadınların değer kazanması beklenir değil mi, 20 erkeğe bir kadın düştüğünü düşünün (kaba bir tabir oldu ama) kadınların ne kadar değerli olması gerekir. Ama kadınlar değer kazanmak yerine değer kaybedeceğini daha iyi anladım. Bu gibi bir durumda, kadınların kaçırılması veya zorbalıklara maruz kalmaları, hatta dışarıya tek başlarına bile çıkamamaları gibi durumlar yaşandı kitapta. Aslında nadide bir eser gibi muamele yerine kaçırılması gereken bir mal gibi görülmeye başlanması son derece normal. İleride bu tarz bir ilaç bulunur mu, bilim belki de bulmuştur ama piyasaya sürme konusunda belki sakıncaları vardır bilmiyorum ama ''kız çocuk''ların değerini anlamak için kitaptaki gibi bir ütopik sonu beklemeyelim.

Beatrice'ten Sonra Birinci YüzyılAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,676 okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslı Altun