Tarihe Jonestown katliamı olarak geçen, Jim Jones isimli kendini dini lider olarak lanse edip 900 küsür kişinin intihar etmesiyle son bulan çılgınlığı bilir misiniz?
Reankarnasyona inanmıyorsanız muhtemelen tek bi tur binilecek gibi görünen bu bisiklet yolculuğu için, bir idea, bir görüş, bir kişi, bir saplantı nedeni her ne olursa olsun, hayatınızı sonlandıracak kadar sizi manipüle eden bir şeylerin, birilerinin ardı sıra gider misiniz?
Stalin der ki; "Bir insanın ölümü trajiktir, on insanın ölümü dramatiktir, bir milyon insanın ölümü ise sadece bir istatistiktir."
Kitlelerin akıl tutulmasını sağlamak sadece bir fikre bakar. Doğru zamanda, doğru kelimelerle fikri yerleştirir ve ikna ederseniz kendinize küçük bir ordu kurmanız içten bile değil.
Örneğin; politikacıların kitleleri peşinde sürüklemeleri uyguladıkları propagandalardan kaynaklıdır. Futbol maçlarında bir takımı desteklemek, kişinin sevdiği bir sanatçıyla fotoğraf çektirebilmek için girdiği çaba, sevilen bir yazarın kitabını imzalaması için saatlerce bir kuyruğun ucunda beklemek hemen hepsi insan duygularına hükmeden bazı sebeplere dayanır. Nitekim hemen hepimiz sonuna -izm takısı gelen terimlerin bazılarını kendimize daha yakın bulur, hayatımızı bu temellere göre şekillendiririz.
Chuck bey bu kitabında ağırlıklı olarak, insan denilen hamurun doğru veya yanlış ellerde yoğurulup nasıl farklı şekillere sokulabileceğini, bunun hiçte zor olmadığını bir dizi olaylar silsilesi halinde bize sunmuş, çokta güzel olmuş. Ben kendi adıma kitapta sık sık Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsünde ki baş karakter Halit Ayarcı'nın ve Hasan Sabbah'ın kulaklarını çınlattım. Nihayetinde hikayeler ve olaylar farklı olsa da temelinde topluluklara hükmetme bulunan bu karakterlerin hepsi aynı çabayı sarf etmiş gibi görünüyor.
Kendi adıma Chuck Palahniuk'la çok verimli iki hafta geçirdim. Etkinlik fikrini ortaya atan arkadaşlarıma buradan teşekkürü borç bilirim. Hepinize şimdiden keyifli okumalar.