Gönderi

SILVIUS Tatlı Phebe, hor görme beni, ne olur hor görme. Seni sevmiyorum de, ama bunu sert bir şekilde söyleme. Ölümü kanıksamış olan cellat bile, Zavallı adamın boynuna baltayı indirmeden önce, Kusura bakma der, özür diler. Kan gölü içinde yaşayıp ölen bu adamdan Sen nasıl daha kan olabilirsin? PHEBE Ben senin celladın olmak istemem. Senden kaçıyorum, çünkü incitmek istemiyorum seni. Gözlerin öldürücü bakıyor, diyorsun bana: Evet, dediğin doğru, büyük bir olasılıkla öyledir; Dünyanın en kırılgan ve nazik şeyleri oldukları için Ürkek kapılarını toz zerrelerine kapayan gözlere Zorba, kasap, katil denilebilir! İşte ben de gönülden surat asıyorum sana; Gözlerim yaralayabiliyorsa, daha iyisi öldürsünler seni! Haydi şimdi kendinden geçip bayılsana, Neden düşmüyorsun yere; niye ölmüyorsun ha? O zaman utan, utan, Gözlerin öldürücü bakıyor, diye bırak yalan söylemeyi! Gözlerimin sende açtığı yarayı göstersene haydi. İğneyle çizsen bir tarafını, izi kalır; Elini dikenli bir çalıya sürtsen, Yarası ve izi kalır bir süre avucunda; Oysa dik bakışlarım hiç de incitmişe benzemiyor seni, Çünkü eminim öyle incitecek, yaralayacak Bir güç yoktur gözlerde. SILVIUS Canım Phebe, eğer günü birinde ki, o gün belki de yakın Aşkın gücüyle karşılaşırsan başka bir yüzde O zaman anlarsın, aşkın keskin okları Nasıl görünmez yaralar açarmış gönüllerde. PHEBE Öyleyse, o güne kadar yanıma yaklaşma, O gün geldiğinde iğnelersin beni alaylarınla, Acımazsın bana, Ama o güne kadar ben acımayacağım sana.
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.