İçimde kırk kadın. Kırkı da birbirinden başka bambaşka.
Kırk yıl önce bugün doğmuşum. Gün bugün artık kırklara karışmış, kırkından sonralara koşmuşum.
Kırk bahar çiçek açmışım, kırk yaz denizin tuzunda, güneşin sıcağında, dinginlik nadasında toprağım,yenilenmiş güç bulmuşum. Kırk sonbahar sararmış solmuş, sonra küllerimden yeniden doğmuşum. Kırk kış saçlarıma aklar düşürmüş, bana mısın dememiş gülüp geçmişim.
Kırk yeni yıla “ mutlu yıllar “ diyerek ayak basmışım. Kırk bayram sabahına baş ucuma ayakkabılarımı koymuşum. Kırk bayram kırk el alnımda el öpmelere doymuşum.
Kırk mum üflemiş, kırk pasta kesmişim. Her doğum günümde hediyelere boğulmuşum, kırk kez “İyi ki doğdun!” duymuşum.
Evet evet iyi ki doğdum!
Çok şükür ki doğmuşum. Bu dünyaya gelmiş, görmüş, aramış, bulmuş, sevmişim, sevilmişim.
Terk edilmiş, aşık olmuş, üzülmüşüm. Ağlamışım, gülmüşüm.
Susmuşum, darılmışım, sarılmışım.
Düşmüş, kalkmış, pes etmiş, vazgeçmiş, pişman olmuşum.
Minik bir kızmışım, büyümüşüm kadın olmuşum. Doğurmuş anne olmuşum.
Çalışmışım, başarmışım, gelişmiş, dönüşmüş dönüştürmüşüm.
İyi ki ben “BEN” olmuşum.
Evet bee Evet iyi ki doğmuşum!
Kırk anını anlat deseniz anlatamam. Kırk sene yaşamış gibi de değilim zaten. Ama seksenli doksanlı yaşlarımda da böyle hissedeceğim,hiç yaşamamış gibi genç ve tutkulu. Doksan yaz, doksan bahar, doksan kış, doksan da sonbahar göreceğim..
Eee ne diyor bu hatun her yeni yaşta;
“ Ne güzel şeyim ben yaşım hep 19” 😉
Kırk gün kırk gece kutlarım.💃 Demedi demeyin.🤭