Gönderi

736 syf.
9/10 puan verdi
Serinin En Güzel Kitabı
Kitap 2 gün önce bitti ama şoku atlatıp düşüncelerimi yazabilmem için epey bir zaman gerekti gerçekten de. Tek kelimeyle anlatacak olursam, efsaneydi. Bolca şok, ihanet, aksiyon. Ve en çok da hüzün. Hem de normal bir hüzün falan değil, böyle kalbinizi düğümleyecek türden. Beklememe kesinlikle değdi, eğer fiyat konusunda sıkıntı yaşamayacaksanız alıp okuyun derim. (ben bir böbreği bıraktım) Bu kitapta bizi ne bekliyor diye merak ediyorsanız eğer, kesinlikle aşk ve çiftler üzerine kurulu bir hikaye değil. Bu yüzden kitabı yalnızca sevdiğiniz ship için okumayı bırakıp, tüm bunların bambaşka bir dünyada yaşandığını göz önünde bulundurarak okumanızı tavsiye ederim. Bu bir aşk romanı değil nihayetinde. Müthiş detaylı fantastik bir dünya ve nagiden de bu dünyayı shipinize göre şekillendirmesini bekleyemezsiniz. Şahsen aşkın sihirden daha ön planda olduğu fantastiklerden hiç haz etmem ve itiraf etmem gerekirse bu kitabın da öyle olabileceğine dair endişelerim vardı ama nagi hepsini def etti. Spoilersız olarak son düşüncelerimi ve önerilerimi söyleyeyim sonra da spoilerlı kısma geçeyim. Öncelikle eğer zor dönemlerden geçiyorsanız ve mutsuz olduğunuz bir zaman dilimindeyseniz bu kitabı okumayı biraz erteleyin derim. Çünkü kitabın özellikle 300lü sayfalarından sonrası müthiş karamsar ve Nova'yı hiç görmediğimiz kadar üzgün görüyoruz. (haklı sebepleri var) Kitabın akıcılığı hakkında konuşmaya gerek bile yok zaten 736 sayfayı 1.5 günde bitirmemden de belli olduğu gibi :) Bol bol yeni karakterler var. Paragraflar her zamankinden çooookkk daha güzel sanki her zamankiler yeterince güzel değilmiş gibi. Nagiye buradan çokça sevgiler. Spoilerlı kısım!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Nova'ya ilk iki kitapta çok da bayıldığım söylenemezdi ama bu kitapta sanki Nova'nın yaşadıklarını ben yaşıyormuşum kadar bütünleştim karakterle. Okuma zevkini en çok arttıran şey buydu benim için. Kitabın başlarında Tanrıçaların gazabını çektikten sonra artık eskisi gibi olamayacağını söylerken haklıydı, Nova bu kitap boyunca bir çok şey kaybetti ama en çok da kendini. Gülümsemesini, çocuksu tavırlarını. Bir çok şey üzdü beni bu romanda ama en çok Nova'ya üzüldüm, çok acı çekti :/ Ve kitapta kalbimi benden koparan yerlerden biri Tayga'nın kayboluşu oldu kesinlikle. En çok ihtiyacımız olan zamanda hem de. Tayga lütfen geri dön :((((((( Yeni Erim'e de o kadar sinir oldum ki anlatamam. Gitti hemen Nova'nın karşısında yer aldı biz bu kitapta neden kimseye güvenemiyoruz :( Beklerken heyecandan kalp krizi geçirmek üzere olduğum karakter Lilith'e gelelim. Açıkçası beklediğime pek de değmedi. Belki ben kafamda büyüttüm bilmiyorum ama lider özelliği daha çok öne çıkan ve çok daha şeytansı bir kadın bekliyordum. Güzel sözleri var mıydı evet. Kitabın en queen karakteri miydi evet ama pek fazla sahnesinin olmamasından kaynaklı olarak sanırım istediğimi tam olarak alamadım. Yine de güzel ve güçlü kadınlara bir zaafım olduğu için yaptığı şeyden ötürü bile sinirlenemedim. Umarım dördüncü kitapta daha baskın yönlerini görebiliriz. Tanrıçalar... Dediğim gibi güzel ve güçlü kadın karakterler her zaman zayıf noktam oldu ve bundan dolayı kitabın en nefret edilesi karakterleri Ugün ve Ceni (umarım adlarını karıştırmamışımdır ahkadjhcgbhs) olmasına rağmen yine edemiyorum. Ama Lilith için söylediklerim Tanrıçalar için de geçerli, sahneleri beklediğimden azdı kesinlikle. Üstelik diyar sinirlenince onların çok da bi vasfının kalmaması üzdü beni :( Elbette Nova'ya işkence ettikleri kısımda sinirden küplere bindim ama saf kötü karakterlere de ihtiyaç vardır ve Tanrıçalar Amon'un yerini fazlasıyla dolduruyor neyse ki. Ayzer... Bir türlü nefret edemediğim bir diğer karakter. Diyardan önceki arkadaşlıklarına çok şahit olmasak da ikisinin arasındaki o dostluğu sevmiştim ve artık öyle bir dostluk kalmadığına kendimi bir türlü ikna edemiyorum :( Ayzer hatırladığımızdan çok daha güçlüydü bu kitapta da. Özellikle ilahi bakış açısıyla yazılan sahneleri favorimdi. Daren'le iletişimleri hakkında ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum daha önce onları hiç beraberken görmediğimiz için herhalde tam olarak adapte olamadım o sahnelere. Onun dışında Nova'yla Ayzer'in merdivendeki sahnesine kırık bir kalp bırakıyorum buradan. People can go from people you know to people you don't :((( Sonay en sevdiğim karakterdi ve öyle olmaya da devam etti bu kitapta da. Bilge, cesur ve güzel. Sina'yı da severdim genel anlamda ama ya değişmişti ya da biz farklı yönlerini gördük diyebilirim bu kitapta. Daren'e yumruk attığı sahnede şokla kalakaldım diyar kimsenin sinirlerine iyi gelmiyor jahgfdhjkkhbfgvc Arın'ı seviyor sayılırdım ama nedendir bilinmez bu kitapta bir uzaklaştım kendisinden. Sinir bozucu bir abi gibiydi diğer kitaplarda ama bu sefer direkt sinir bozucuydu, abi falan değil. Üstelik Nova'yı kullanıyor oluşu ve artık bunun tescillenmesi iyice itti beni kendisinden. Elbette varisinden yardım bekleyebilir ama Arın artık halkından da krallığından da çok kendini düşünüyormuş gibi hissettim bilmiyorum. Ayrıca artık ihtiyaç duyduğu güçler Nova'da yokken ne yapacak hiç kestiremiyorum. Aralarına buz dağları girdi sanki. Ve Daren'im de Daren'im. Gerçekten Daren'e bile sinir oldum bu sefer. Empati yapmaya çalışıyorum falan ama yok yani olmuyor. Nova'ya verdiği güvensizlik ve Lilith'i çağırıp herkesi tehlikeye atması hanesine kocaman bir eksi. Gerçekten neden iblise güven olmaz bir kez daha kanıtladı. Üstelik Nova yardım etmeye çalışırken bir anda ismini bir daha anmayacağım dediği anda kalbime bir ok saplandı resmen. Onun açısından bakacak olursak sonunda Nova'ya takıntısından minnacık da olsa sıyrılıp kendi krallığı ile ilgilenmesine ciddi anlamda çok sevindim yani kelimeler kifayetsiz kalıyor sevincimi anlatmakta. Anka kuşuna kavuşması, halkına kavuşması ve kanatlarına kavuşması :) Her birinde Nova'nın payı olması ise benim için kitabı güzelleştiren bir diğer şey, İŞTE BENİM KIZIM. Ve o kısma gelelim... İkiz alevinin söndüğü sahne tartışmasız en güzel ve büyüleyici sahneydi. Üstelik bunun olacağını sayfalar öncesinden öğrenmiş olmamız da çok güzeldi çünkü diken üstündeymiş gibi hissettirdi. Çok üzüldüm mü, evet. Kalbim parçalandı mı, evet. Birkaç dakika boş boş duvarı mı seyrettim, evet. Ama mutsuz sahneler hep en güzelidir. Üstelik bir de Naginin kaleminden olunca tadından yenmiyor. Daren'in kanatlarının çıkmasına bayılsam da, Nova'nın saçlarının beyazlaması... O kadar güzeldi ki hani nasıl anlatacağımı bile bilmiyorum. Bağ koptuktan sonra aralarındaki o boşluk hissi... Nova'nın en çok korktuğu şey olan boşluk. Sahip olduğu beşinci element olan boşluk. Sevdiği her şeyi ve herkesi tek tek kaybederken ruhunda açılan o boşluk. Her şeyiyle bayıldım sahneye gerçekten. Genel olarak Daren'in bir gecede yaşadıklarını, Nova'nın aylarca yaşamasını okuduk diyebilirim. Paraleller... Nova bir daha gülümseyebilecek mi bilmiyorum ve beni en çok korkutan şey de bu yani. Ya da kaybettiklerini geri kazanabilecek mi? Daren'le aralarındakinin iyiye gideceğini hissediyorum çünkü Tayga "Bir şey olabilmeniz için önce lord ve varis olmanız gerekiyor." demişti ve son kez de birbirlerine Su Varisi ve Ateş Lordu olarak sesleniyorlar. Ama ya Su Krallığı? Atlantis'e giden anahtarlarını da kaybettiklerine göre ne yapacaklar? Üstelik düellolar da var... Prenses Ateş Varisi olabilecek mi bunu da çok merak ediyorum. En önemlisi şu lanet tahta Daren oturabilecek mi? Ayzer'in bu konuda planları var mı? Hava Krallığı ısrarla pasif oynamaya devam mı edecek? TAYGA'M GELECEK Mİ? Gela ortaya çıkacak mı ki NOLUR çıksın sormamız gereken bir hesap var. Kendi kızını bir araç olarak kullandı resmen. Lanetlediği kızı... 3 kitaptır okuduğumuza göre diyar hamlelere karşılık vermeyi seviyor ve bence Lilith'in bağı koparmasının da bir karşılığı olacaktır ama ne? Metal krallığının Lordu Okdemir'den de kesin bir işler çıkacak hiç de masum görünmüyordu. Kafamda deli sorular. Tek olumsuz eleştrim bazı şeylerin kolay tahmin edilesi olmasıydı. Bağın kopacağı, kanatlarına kavuşacağı, Nova'nın saçlarının beyazlayacağı çok belliydi bence. Atlantis, yeniden seçilim ve beşinci element beni şoke etti en çok. Onun dışında gerçekten çok güzel bir kitaptı, aldı götürdü beni Elemental'e... NG Kabal'a geçirdiği o zorlu dönemlere rağmen bize böylesine güzel bir eser verdiği için teşekkür ederiz. Bir gün tüm dünya Nova'nın hikayesine şahit olacak bundan eminim :))) Ve kalbimi benden alan o söz... "Ona aşık oldum." Ve şimdi onu tamamen kaybettim.
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024337 okunma
·
2 artı 1'leme
·
2.057 görüntüleme
the ☆ okurunun profil resmi
YORUMUNUN GUZELLIGI PEKI TUM HISSETTIKLERIM BIR YORUMDA TOPLANMIS ‼️‼️
d okurunun profil resmi
TESEKKURR EDERİMMM 😭😭💘
Yeliz Yağmur okurunun profil resmi
Üzerime acil spoi at nova artık su krallığının varisi değil mi ve arına ihanet mi etti noldu 🥲🫠 lütfenn
d okurunun profil resmi
Fena SPOI içerir bu mesaj dikkatli olun!! Nova halen daha Su Krallığı'nın varisi onda bir değişme yok Arın'la Atlantis denen ve kayıp su krallığı tarzı bir şey olan yeri bulup orada yaşamaya başlama kararı almışlardı diyarı terk edeceklerdi yani Ama burayı bulmak için de oraya yerleşmek için de hem ateş hem su gücüne sahip birine ihtiyaçları vardı ve o kişi Nova'ydı Daren'le ikiz alevi oldukları için ateş gücüne de kısmen hakimdi çünkü Ama Lilith bağı kopardı ve Nova ateş güçlerini tamamen kaybetti yani Atlantis'e gidemeyecekler Ama Arın su halkına çoktan duyurmuştu Atlantis'e gitcez falan fistan diye Son sayfada bayağı sinirliydi yani Arın ama ihanet durumu yok
4 sonraki yanıtı göster
Sema Özcan okurunun profil resmi
Bir şey sorabilir miyim? Smut ver mı acaba
d okurunun profil resmi
en sonda öyle bir sahne var ama üstü kapalı baya yani sayılmaz smut
1 sonraki yanıtı göster
Leo Özel okurunun profil resmi
Ya ama ben Daren'in tüm o yıkımın ortasında Nova'yı bırakmasını kaldıramıyorum. Resmen öylece yalnız bırakıp gitti. Sonrasını hiç mi düşünmedi... Ve Arının konuşmasını da duydu üstelik.. Daren hayalkırıklığısın...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.