Gönderi

160 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yarın Yok, Umut (!) da Yok !
Lise bitince bitmişti benim için Ayşe Kulin. Çünkü hisler diyarının kıyısında melankolik bir yolculuk kıvamındaki anlatımı beni benden alıyor, şen şakrak ruhumu solduruyor, okuma şevkimi yerle bir ediyordu. Kütüphanede bu kitabı görüp arka kapağını da okuyunca neden olmasın, dedim. Belki distopik bilim kurgu sayesinde yazarla yakinlasiriz. Ama yanılmışım. Distopik bir gelecekte aynı anlatım diliyle karşımda yazar. Öncelikle bu cesur girişim için yazarı tebrik ederim. Fikir de güzel. Müphem Alan araştırmalarının olması da ilgi çekici. Bunlar övgülerim. Gelelim yergilere... Yazar, zamanın şartlarına uymuş; tarzından uzaklaşmış, bilim kurgu türünü denemiş. Ama sadece denemiş. Türkiye'de yaşanan toplumsal olaylara değinmeye çalışmış. Ama sadece çalışmış. 6-7 Eylül olaylarından, Gezi Direnişinden bahsetmiş olmasına karşın olayların derinine inmeden, kurguyu da havada bırakarak "ben bu olayları unutmadım " dercesine yazmış. Öğretmen edasıyla ders verir gibi yazmış babam yazmış. Bir misyon yüklenmiş adeta. "Kurgu önemli değil, dersinize iyi çalışın yoksa bakın neler neler olur!" Demiş sadece. Üstü kapali nasihatler, aleni nasihatler, konuya uygun özellikle seçilmis anlamını ilkokulda öğrendiğimiz atasözleri ve bilumum kıssadan hisse ... "Demek doğduğumuz coğrafya kaderimiz değilmiş! " Syf 73 "Ne ekersen onu biçersin!" Syf 73 "Ah dünyanın en zeki ama en vahşi bencil mahluku insan, bunca bilimsel devrime rağmen demek hâlâ virüslerle savaşiyorsun! " Syf. 74 "Oysa asırlar boyu birbirinizle savaşacaginiza zamanınızı, enerjinizi ve imkanlarımızı dayanışmaya bilime sanata ayirabilseydiniz huzur içinde yaşıyor olacaktiniz! Ölümden sonra var olduğuna inandığınız cennete henüz hayattayken erisecektiniz! "Syf 74 "İyilik kötülükten, merhamet ise nefretten daha güçlüdür . " Syf. 99 "Söz uçar yazı kalır. " Syf. 143 ( Nasihat verdiğini belirtmek adına cümlelerin sonuna ünlem koymayı da ihmal etmiyor.) Keşke bu cümlelerle kalsa... Çocuksu diyaloglar, sıkıcılık denizine daldıran basitlikte cümleler de cabası... - iki binlerde yaşayan sen olduğuna göre bu işi sen halledeceksin büyük kere büyük kere büyük anneciğim. - ödemeyi bitcoin ile yapacağım çünkü sanal dünyada sanal ödeme yapılır. Syf. 107 Yani binlerce yıl sonra metaverse'deki iki kişinin konuşması böyle mi olacak ? O zaman almayayım kalsın! Bir de Metaverse' de sanal ilan verip kitabı ( spoiler olmasın diye kitap dedim ) aramaları da ayrı bir muamma. Peki ilk paragrafta kurduğum cümleleri haklı çıkaracak su metaforlara ne demeli? Zihnimin hatıra defteri/ anılar denizine dalma/ anıların ve duyguların yoğunluğundan sarhostan beter olma/ gençlik hatalarının yüze tokat gibi çarpmasi.... Hedef kitlesi 14-17 yaş arası genç kizlarmiscasina kurulan şu cümleler peki: " Bana olan zaafinin farkindaydim ama hinzirca görmezden geliyordum. Kim bilir belki de naz ediyor, ısrar bekliyordum... Şimarik ben ! " Syf. 131 "Sen de beni anlamaya çalışmadım ya da yanlış anladın. " Syf. 139 Peki sonu? Yazmaktan sıkılmış gibi oldu bittiye getirdiği sonu? Kısacası kurgu sığ, diyaloglar basit ve çocuksu, kurulan ilişkiler zorlama. Bu kitabı okumayı düşünenler su çok soğuk gelmeyin! ( Bir ünlem de benden. )
Yarın Yok
Yarın YokAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20231,253 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.