Daha kitabı yarılamadım bile.
Ama artık cidden sıktı.
108. sayfada bir paragraf var.
Şöyle:
'Oysa şeytan,boynuzuna taktığı mücevherler ona ışık saçarken,kalbi nehre çıkan bir ormanın içinde,koruluğu mücevherlerden aldığı ışıklarla geçiyor,her adımda nehre biraz daha yaklaşıyordu ve nehirde yıkanan meleğin ağrıyan sesini dinlerken,gözlerinden attığı yalanın yaşları dökülüyordu.'
Bu ne demek ya?Bu nasıl bir paragraf?
Konuyla ne alakası var?
Sembolik desek,neyin sembolizmi bu?
Şaka yapmıyorum,paragrafı 4 kez okudum.
Bu kitap için kesilen ağaca,geri dönüştürülen kağıtlara yazık!
Sadece bu da değil,iki kitap boyunca bundan kat kat daha saçma cümleler,paragraflar okudum.
Biri bana bu kitabı çok övdü,açıkçası konusu da ilginç gelmişti.
Şimdi çok merak ediyorum,bu kitabı beğenenlerle ben aynı şeyi okumuyor muyum acaba?
Ya olay örgüsü okumak yerine Korhan beyinsizinin aptal aptal edebiyatlarını okuyorum!
Korhan Kürt galiba(galiba diyorum,o kadar saçmaladılar ki artık ondan bile emin değilim)bu nerenin Kürdü?
Aptal aptal kıskançlıklar yapıyor,manipüle taktikleri desen en iyisinden mevcut beyefendide.
2 paragrafta bir yeşil gözlerindeki nehre düşüyoruz,bir çıkamadık.
Hani yarım saattir düşünüyorum,övecek bir yan bulamadım kitapta!
Hani yazım tarzı desen Allah muhafaza;
bu,serinin ikinci kitabı hâlâ 'kitabın ana konusu ne,ben bu kadar sayfa ne okudum' diye düşünüyorum.
Yazıları zaten karınca duası gibi,anlamak için önce çözümlenmesi gerekiyor.
Yani Allah rızası için,kitabı beğenen biri bana açıklasın.
Ben nerede hata yapıyorum?
Güncelleme:
En sonunda bitti,çok mutluyum.
3 saattir bitirmeye uğraşıyorum,artık bir yerden sonra sadece diyalogları okudum.
Sonunu tahmin ettim,çok belliydi ne olacağı.
Serinin 3. kitabına başlamak için kaybettiğim beyin hücrelerimin yenilenmesini bekleyeceğim.