Şiirler, belki de okumayı en sevdiğim tür olabilir.
Birhan Keskin eserlerinden ilk deneyimim. Alıntılarken çok zorlandım, çünkü şiirlerin her cümlesinde farklı bir derinlik, farklı bir anlam yatıyor. Ruhumu, özellikle kalbimi tüm sayfalarında bırakıyor, diğer eserlerine geçmek için sabırsızlanıyorum.
•
Özellikle ruh halimi baştan başa anlatıp gözyaşlarımı tutamadığım ve defalarca okuduğum “Şubat”ı paylaşmak istiyorum:
Ben bu içimin yankısı, ben bu içimin koruyla
bu narı daha fazla taşıyamam.
Düşecek ellerimden, dağılıp dökülecek odaları,
dayanamam.
Benden sana mevsimlerden anne, uykularımdan tüller, ömrümden ağrılar sızmıştır.
Bu aşk bende bir imkânsızlık tasarımı gibi kaldı,
kaldıramam.
Adı Şubat olan bu şiirde kalbim
uzun bir nehir gibi ağrıyor. İnat yumağım çözüldü.
Sol omzundan siyah atımı, sana düştüğüm o eski şubattan çukurumu alıyorum.
Benden kalan boşluğa kırmızı bir araf düşüncesini koy.
Nasıl hatırlanırsa bir yaprakta bir orman
bu kez o olsun beni sana hatırlatan.
Bir gün olur senin de düşerse elinden nar.
Aşk bir gün seni de alır bir yerden bir yere koyar
Ne zaman ki kaplar gönül mülkünü kar
Çağır o zaman, anlatırım sana,
bir ömürden nasıl döne döne geçer turnalar.
Sanma ki inadımda sarı bir safra
dilimde uçuşan rüzgârlı bir sayfa
sözlerimde silinmiş şifre vardır.
Sökmedin beni çölden, yolum araftır.
•
Umarım, size güzel hisler uyandıran cümleler yakalarsınız.
Keyifli okumalar…
BaBirhan Keskin · Metis Yayınları · 20153,475 okunma
·
343 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.