Herkese Merhaba,
Uzun zamandır aklımda olan ve çok okumak istediğim 
Mina Urgan ın 
Bir Dinozorun Anıları kitabını bitirdim..Kitaba geçmeden önce yazarla ilgili yazmak istiyorum:
**Mina Urgan annesi Şefika hanımın hatıladığına göre 14 Mayıs 1915 İstanbul da doğmuştur..Tabi daha Sonra kimliğindeki bazı değişiklikler dolayısıyla 1 Mayıs 1915 olarak resmiyete geçmiştir..Aslında Türkiye İşçi Partisi üyesi olduğu için bu Doğum tarihini seçmiş diyebiliriz..Babası ve annesi o küçükken boşanmışlardır..Daha sonra annesinin ikinci evliliğini yaptığı 
Falih Rıfkı Atay sayesinde edebiyata atılım yapmış denilebilir...Edebiyata yöneliminde sadece Üvey babasının değil; bulunduğu ortamın da etkisi çok büyüktür...Okuduğu okul(Şimdiki Robert Kolej), arkadaş çevresi, kendisindeki düşünce yapısı; yazdığı bu kitabındaki büyük bir alanı oluşturur..
**Kendisindeki düşünce yapısı demişken; kendisini dinazor olarak nitelendiriyor yazar..Ama bizim bildiğimiz tarihler öncesinden nesli tükenen dinozor değil:
-Çünkü ben dinozoru, tarihöncesi Çağlar’ın nesli tükenmiş bir hayvanı olarak değil; geçmişin doğruluğu kanıtlanmış ve yadsınamaz değerlerini yeni sentezler yaparak geleceğe taşımayı amaçlayan bir yaratık olarak tanımlıyor, dinozorluğumla övünüyorum..-(S.250)
**Kendine ait düşünceleri olan, bunları söylemekten çekinmeyen dobra bir yazar bence Mina Urgan..Bir Dinozorun Anıları adı altında 82 yaşında yazdığı otobiyografik kitabını yayınlıyor..Kitapta kimler yok ki;!Mustafa Kemal den tutun Halide Edip Adıvar a kadar yazarın yakın çevresinden tanıdığı bir çok isim var...Yazar bu kişilerle yaşadığı anılarını 5 bölüme ayırarak kitapta anlatıyor..Benim kişisel olarak en çok beğendiğim anısı Mustafa Kemal Atatürk le olan Vals i oldu...
**Hali hazırda kitabı 82 yaşında yazan yazar kitaba şöyle başlıyor:
~İhtiyarlar ne yaparlar? Anılarını yazarlar.Ben de bunu yapıyorum İşte.Günce tutmak alışkanlığım olmadığı; ancak altmışından Sonra ve yalnız yolculuklarımda notlar tuttuğum için, bu dinozorun anıları biraz kopuk kopuk olacak..Üstelik belleğimde hiç güçlü değildir..Bunun nedeni, birçok şey kafamdan tamamiyle silmek istememdir belki de.Çünkü bizi derinden yaralayan olayları hiç anmamak, tümüyle unutmak, daha doğrusu unutmuş gibi davranmak zorundayız yaşamaya devam edebilmemiz için..-“
***Kitapta yaşadığı olayları, çevresiyle ilişkisini çok akıcı ve sade bir dille ortaya koymuş yazar..Toplumsal sorunlara duyarlılığı, dip bir solcu oluşu ve düşünceleri kitapta hakim olan diğer bir alanı oluşturuyor..
***Okurken yazarın soyadına takıldığımı hatırlıyorum..Bana tam olarak bir şey çağrıştırmasa da Soyadı konulan yıllarda bir arkadaşının tavsiyesi üzerine bu soyadı seçiyor yazar..Arkadaşının bu soyadını önermesinin sebebiyse Yazarın bu düşünce şekliyle dar ağacını boylayacağını düşünmesi diyebiliriz..Ha unutmadan Anadolu’daki anlamıyla Urgan: İplik,halat şeklinde tanımlanabilir...
*****Okurken yazarla büyük ihtimalle fikir uyuşmazlığına düşeceğiniz birçok konu olacak ama bu durum Mina Urgan’ın anılarını okurken aldığınız zevkin yanında bir hiç olacak..
~Bu dinazorun anılarını okuyun derim ben...
Keyifli okumalar
··
2.758 görüntüleme
Görüşlerine katılıyorum kadir ,kitabı genel olarak ben de çok beğendim , sadece kendi gibi düşünmeyen insanları ve görüşleri yerin dibine sokmasını ve tam tersi olanları da yüceltmesini pek doğru bulmadım, bunun yanında yerinde alıntılarla güçlendirdiğin güzel bir inceleme olmuş , sadece soyadı kısmına bir arkadaş diyip geçtiğin için merak eden olur belki diye açıklık getirmek istedim; soyadı kanunu çıktığı zaman mina urgan kendi soyadı için içinde çok sevdiği u harfi olan bir nesne ismi istiyormuş, ve bu urgan soyadını da ona necip fazıl önermiş , anlamını ve neden önerdiğini zaten sen açıklamışsın , inceleme için eline sağlık 🙃
Yazarken hatırlayamadığım için bir arkadaşı şeklinde geçmiştim yazıya, ayrıntıyı verdiğin için ben teşekkür ederim 🙏🏻🚀🙃
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.