Ahmet Ümit ülkemizin en popüler polisiye yazarı malum. Birçok kitabını da okudum. Su gibi okunuyor amenna. Ancak polisiyesi beni yeterince tatmin etmedi hiç bir zaman. Hemen her kitabında katili daha kitabın ortasında fark etmem bunda etkili olmuş olabilir, Başkomser Nevzat'ın -bence- zorlama bir karakter olması etkili olmuş olabilir. Velhasıl okumaktan sıkılmadığım ama çok da birşey beklemediğim bir yazar Ahmet Ümit.
Ancak bu kitap için farklı düşünüyorum. Patasana ile birlikte yazarın en başarılı iki kitabından biri bence. İkisi de konusunu mitolojiden alıyor ve ikisinde de ana karakter Nevzat değil. Belli ki yazar bu kitabı yazmadan önce dersine çok sıkı çalışmış. Yunan mitolojisi, Pergamon antik kenti ve Zeus Altarı hakkında doyurucu bilgiler edinmiş, bu kez kitabın sonuna dek koruyabildiği bir esrarın içine güzelce yedirmiş. Kitap hem Bergama'yı, hem Berlin'i hem de Berlin Müzesini görme isteği uyandırıyor bünyede.
Okurluğuna, tavsiyelerine güvendiğim bir kaç dostun zorlamasıyla okudum bu hacimli kitabı. Kesinlikle pişman değilim. Bir iki kitabını daha okutacak kredisi oluştu Ahmet Ümit'in gönlümde. Gerçi Ahmet Ümit'in çok da umurundaydı benim kitaplarına kredi açıp açmadığım😂😂