Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
9/10 puan verdi
Sanattan spora mı? #BILARDO
Aslında bu kitaba inceleme yazmak aklımın ucundan geçmezdi. Benim bu incelemeyi yazmam nasıl bir karmaşa olduysa, kitabın adının '
Bilardo Telmihleri
Bilardo Telmihleri
' olması da biraz öyle olmuş. Bazı kitapların bir de adının hikayesi veya serüveni vardır. Bu kitabın ise adının bir serüveni var. Kitabın adı nedense ilgimi çekti. İtiraf etmek gerekirse bana pekte sanatsal gelmemişti çünkü 'Bilardo' da bir sanatsallık bulamadım sanırım :)) O zaman kitabın şu garip serüvenine geçelim.
Nurullah Genç
Nurullah Genç
kitabın adını kendisininde böyle olacağını düşünmezmiş, fakat şiirlerini yazdıkça aklına bu isim gelir ve konuyu arkadaşlarına da açıklar. Arkadaşları elbette şaşırmıştır. Genç şöyle der : "...dostlarımın tamamı şaşkınlıkla ve istifham yüklü bir halet-i ruhiye içinde bilardonun şiire nasıl dönüşebileceğine dair sorular sordular." (s.103) Efendim biz de aynı ruh haliyle merak ediyor ve soruyoruz. Cevabın bir kısmını Genç'in kendi ağzından, ikinci kısmı ise müsaadenizle ben alacağım. Şöyle anlatmaktadır Nurullah Bey: "Bir ekim akşamı, Erzurum'da arkadaşlarımdan bazılarıyla bir misafirhanede otururken gelişti her şey. Sohbet bitince onlar yandaki bilardo masasında bilardo oynamaya başladılar. Seyredeyim dedim. Seyretmeye başlayınca ilgimi çekti. Masa, toplar ve ıstakalar. Tutuyor, duruyor ve vuruyorlardı. Topları istedikleri yerlere göndermeye çalışıyorlardı. Maçları bitince elime ıstakalardan birini heyecanla aldım ve topa vurmaya çalıştım. Çok zordu. Anladım ki toplara öyle kolay vuramıyorsunuz. Bir daha deniyeyim dedim. Elimi masaya çarptım ve parmağım acıdı. Kırılma noktasıydı o an. Arkadaşlarımdan biri, 'Bunu da bize bırak, bu yaştan sonra beceremezsin! Biz yıllardır oynuyoruz, hâlâ iyi oynayamıyoruz,' deyince, ıstakayı usulca masaya koydum ve 'peki' dedim. 'Beceremezsin, hükmünü neye dayanarak verdin bilmiyorum. Ama bu konuda ben de bir yoklarım kendimi,' diye devam ettim. Salondan ayrıldık." (s. 103) Kıyamam sana... İlk kez deniyor, parmağı inciniyor ama aldığı tepki de kırıcı olmuş. Ama Nurullah Genç durur mu hiç, elbette kendisini yoklar. Bir arkadaşından bir bilardo salonu bulmasını ister. Durumu Sami beye anlatır. Sami bey kendisini iki gün çalıştırır. Sonra bu çalışma devam eder. Bu arada bu olay öyle çok geçmiş bir zaman da değil, yakın zamanda olmuş. Kitap 2018 yılında basılmış, bu olayda o zamanlar olmuştur. Neyse devam edelim. Nurullah Genç spor olarak öğrendiği bu oyunun bir de tarihçesine merak salar. Biz de bakalım: Tarihçesini sistem eklememe izin vermedi bağlatı bırakıyorum bilardo.gov.tr/bilardonun-tari... Nurullah Genç şiire neden nasıl aktardığını da şöyle açıklar, "Birileri insanlıkla sürekli bilardo oynuyordu. Toplara istediği gibi vuruyor, onları dünyanın değişik yerlerine bırakıyor ve durmadan sayı kazanıyor. Kavramlarına yöneldim bilardonun. Derinliğine indikçe her kavramın insanlık aleminde bir karşılığı olduğunu hissetmeye başladım. "(s.106) Ve işte kitabın adının serüveni böyledir. (Not: Nurullah Genç kendisine bilardoda yardımcı olan Sami Öztavlı'ya kitabı ithaf etmiştir.) Biz şairi şöyle tanımlarız: Ermiş kişi, Eren kişi. Çünkü şair bizim göremediklerimiz görür, duyar, sezer... İşte şaie bu yüzden şairdir. Her şairin şiir serüveni vardır ancak biz bilmiyoruz. Bize anlatsalar muhtemelen şöyle deriz "Aa ben hiç öyle düşünmemiştim" ya da "Kimin aklına gelirdi böyle bir şey" deriz. Bu yüzden herkes şiir yazamaz ya.. Biz bilardoya bakınca toplar, masa, istakayı görürüz ama şair Nurullah Genç'in dediğini "Kavramlarına yöneldim bilardonun. Derinliğine indikçe her kavramın insanlık aleminde bir karşılığı olduğunu hissetmeye başladım. " görür. Bilardoyu oynamayı hiç bilmem ancak merakım var. Bu kitabı okuduktan sonra merakım arttı, umarım bir gün ben de oynarım, tabi elimi masaya çarpmadan :))) Kitabın içersinde oyuna dair kavramlar fark etmek mümkün. Benim için özel ve güzel bir kitap oldu. Kitabın hikayesi çok hoşuma gitti. Kesinlik tavsiye ederim, keyifli okumalar.
Bilardo Telmihleri
Bilardo TelmihleriNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2018176 okunma
··
8,8bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
duha 人 okurunun profil resmi
Tarihçesinden bir bölüm var ekleyemiyorum sistem izin vermiyor, bu yüzden bağlantı bıraktım ancak bağlantıda önemli yani bizim için gerekli kısmı burada bırakıyorum: "1550 yıllarında Londra’da Bill KNEW adında bir emanetçi yaşıyordu. İşi pek iyi gitmediğinden kendisinin boş zamanı çoktu, canı sıkılıyordu. Bir gün aklına ülkesinin simgesi olan, kapının üstünde duran üç topla tezgahın üzerinde oynama fikri geldi. Topları oynatmak için “Yard” denilen bir çubuk kullandı (yard=0,914 m. uzunluğundaki ölçüm çubuğu). Kısa zaman sonra komşuları da oyuna katıldılar. Toplara vurdukları çubuğa “Bill’s Yard = Bill’in Yardı” adını verdiler. Buradan daha sonra bilardo oyununun ad ile fikrinin çıktığı kabul edilir. Fakat Fransızlar da bilardonun bulunuşunu kendilerine mal ederler. Terimi “Billes” = Top ile “art” = Sanat sözcüklerinden türemiş olduğunu söylerler. Böylelikle bilardo “Top oynamanın sanatı” olarak kolayca dilimize çevrilebilir."
Bu yorum görüntülenemiyor
leylünehar okurunun profil resmi
Bilardo öğrenelim 😅😅😅
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.