Ahlaki yaraların gizlenseler de asla kapanmamak gibi bir özellikleri vardır; dokunulduklarında ağrımaya, kanamaya hazırdırlar;yürekte canlı ve açık beklerler
I. François, kadınlar sık sık fikir değiştirir demiş, Shakespeare ise onları dalgaya benzetmiş;biri büyük bir kral diğeri ünlü bir şairdi. İkisi de kadını tanımıştır herhalde.
Geriye ne mi kalır? En iyi evlilikte bile- iyi evlilik diye bir şeyden söz edilebilirse- ömrünüzü ipotek altında tutan ruhsuz bir gönül borcu ;aldığınız soluğu boğazınıza düğümleyen kişiliksiz bir alışkanlık ;en yakın şeyleri bile bir uzaklığa yerleştiren kilometrelerce çekip gitme isteği..
Kim götürdü bakışından ışığı, kim aldı gözlerinden onu
Kadehlerden yüreğine boşalan acı bir umutsuzluk o mu
Kime söyledin derdini, kimi sevdin gizli gizli
Kimler uyandırdı içindeki kötü kırık türküleri
Hüsnü Arkan
Anlatmak istedikçe her şeyi birden yitiriyorum
Bir kutup yıldızı bir ben bir dinmeyen ağrılarım
Yapayalnız kalıyorum birden güzelim
Ve müthiş ağlamak istiyorum
-Peki nereye gideceğiz?
- Havanın temiz, etrafın gürültüsüz olduğu, ne kadar kibirli olursa olsun kişinin kendisini mütevazı ve önemsiz hissettiği bir yere 'denize'.