Selma Aktaş

Reklam
Çıkıp gelsen...
Şimdi sen gelsen Dağ suları gibi incecik Kırılıp dökülen Uçarı gülüşünle sen Hep öyle hayata barışık Çıkıp gelsen...
Düşlerine sığınırım senin, aydınlık Anılarına... Gözlerin düşer aklıma, kirpiklerin Saçların avuçlarıma Alırım, tel tel sarınır Isınır avunurum...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat dolduruyor her boşluğu kendince Bir başka başlangıçla...
Biliyor musun kalbim artık Bir kuş gibi çırpınarak pencere önlerinde Titrek kanatlarıyla umudun Düşmüyor bekleyişin hayal camlarına...
Reklam
Bana verdiğin mutluluğu Paylaşacak kimsem yok Sevincimi içimde Ve yalnız taşıyorum. (Biliyorsun ya Susarak yaşamak zorundayım seni) Bu yüzden gecelere ve sözcüklere Bölüyorum ağırlığını Yüzünü gözbebeklerime çiziyorum Kırık kalemleriyle kirpiklerimin Baktığım her yerde seni göreyim Ve eksilmesin diye imgen Uykularımda bile Ömrümün evinden Sır vermez derininden kalbimin.
Sesin sesime karıştı, eridi Doyumun en esrik noktasında titrek Tenin sindi tenime Soyulmuş söğüt dalı Su basmış çimen kokusunda Kanat vurdu kanımdan sevginin can kuşu Devindi bir zaman gözlerinin göğünde Yorulup kondukça ince kıvrımlarına Mutluluğa yumuldu her sefer kirpiklerin. Aynasında uyumun gülümseyen aylası Süzgün uykularda rahat Kayboldu güzel yüzün kalbimin derininde Ilık nefesini alıp verdim günlerce Kimseler görmedi ağzımda açan gülü. Sevinç mi hüzün mü seçemediğim Tanımsız duyguların tadıyla Eğri hançerler gibi içimde gezinen Şimdi binlerce imge o düş gecesinden Hepsi seni çağrıştırıp Hepsi seni biçimleyen..
Öptüm kar yağarken, yüreğinin Yüzüme dökülen tüy hafifliğini...
Reklam
Ey sabahın sevinci mutluluğun imgesi Solgun umutlarıma düşen taze çiy tanesi... Eksilmesin ömrümün saklı sularından O düş inceliğinde öpüş içtenliğinde Gülüşünün yüzünde gümüşlenen aylası. Sevgisiz mevsimsiz bir donuk zaman içinde Aldığım tek soluk yaşadığım an oldun Seninle anlam buldu nesneleri dünyanın...
Aklım dil vermez düşüncelerin Umarsız ufuklarını okşayıp geçiyor Doluyor iç denizlerime, unutulmuş, Duyguların büyülü rüzgârları; Sularım yüzünü yansıtmaktan mutlu Ürperiyor sesinin titreşimleriyle. Adınla yer değiştiriyor içimdeki keder Daha bir seviyorum yaşadığım günü...
En ince yerinde sözün, en içten Gülüyorsun ya hani köpük köpük Binlerce pencere açılıyor içime...
Çok değil ki...
Günüm seninle başlasın istemiştim Çok değil ki... Bir içten gülüşünle ışısın gecem Uzun suskunlukların dilsiziydim Sesin aksın istemiştim dupduru Dağ suları gibi serin Yüreğimin ölü topraklarına. Kirpiklerin gölgelesin yüzümü Gözlerin ömrümün göğü olsun Demiştim, çok değil ki...
Çok değil ki...
Bir uzun yürüyüş düşlemiştim Avuçlarının ince çizgilerinde Öperek ürkek gülümsemeni usulca. Dünya tepeden tırnağa sen Buğulansın istemiştim ılık nefesinle içimin buzlu camları. Rüzgârda titreyen dallar misali Bilsen unutmuşum nicedir Ürpersin tüylerim tel tel her değdikçe Savrulan saçların solgun tenime. Çok değil ki, kırılsın acının ayazı Mutsuzluk dinsin biraz demiştim....
774 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.